16. Hukuk Dairesi 2012/7188 E. , 2012/9792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Hasanpaşa Mahallesi çalışma alanı içerisinde bulunan 120 ada 10 parsel sayılı 113,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın beyanlar hanesinde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine, taşınmazın 15.03.1989 tarihinden beri davacı ..."ın fiili kullanımında olduğunun şerh edilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 15.03.1989 tarihinden beri davacının fiili kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak, dava konusu taşınmaza ait olduğu kabul edilen ... Belediyesi tarafından gönderilen mükellef sicil belgeleri dökümüne göre, 30.09.1997 tarihinde davacı ..."ın taşınmazı üçüncü kişi ..."a devrettiği, daha sonra yapılan satışlarla da taşınmazın 2003 yılında ..."a geçtiği görülmektedir. 3402 sayılı Kanun"a 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4. madde de bu maddeye göre yapılacak kadastro sırasında fiili kullanım durumunun esas alınacağı belirtilmiştir. Ancak mahkemece, davacı ..."ın çekişmeli taşınmazın zilyetliğini devredip devretmediği hususu kararda tartışılmamış, taşınmaz üzerinde zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğüne ilişkin ayrıntılı tanık beyanına başvurulmamış taşınmazın fiili kullanıcısı olduğu tam olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmazı ve çevreyi iyi bilen yaşlı, yansız mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve uzman fen bilirkişisi ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, satış senetleri tarihleri dikkate alınarak taşınmazın tespit tarihi itibariyle kimin fiili hakimiyeti altında bulunduğu hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeli, senet tanıkları dinlenmeli, senetlerin kapsamları ve taşınmazın adresinde gözlenen farklılıkların sebebi belirlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler göz ardı edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.