14. Hukuk Dairesi 2012/12343 E. , 2012/13955 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.05.2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen 30.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, davalının 424 ada 22 parsel sayılı taşınmazda yaptığı inşaat faaliyeti sırasında yeterli ve gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle 424 ada 23 parsel sayılı taşınmazdaki binanın yıkıldığını ileri sürerek, 48.272.00 TL maddi 20.000.00 TL manevi tazminat istemişlerdir.
Davalı, davacılara ait 424 ada 23 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın ekonomik ömrünü tamamladığını ve değerinin olmadığını, inşaat faaliyeti sırasında gerekli güvenlik önlemlerinin alındığını savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 40.140.80 TL maddi tazminat ile 2000.00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davacıların tüm temyiz itirazları, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2-Gerek Türk Medeni Kanununun 25. maddesi, gerekse Borçlar Kanununun 49. maddesinde kişilik haklarına saldırılan kimselerin korunması başka bir ifadeyle kişisel varlıkla ilgili zararları gidermek amacıyla
düzenleme yapılmıştır. Bu hükümler malvarlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Davacıların binalarının yıkılması nedeniyle manevi bir üzüntü duydukları düşünülebilir ise de bu durum davacıların kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemez.
Açıklanan nedenlerle davaya konu binanın yıkılması sebebiyle davacı yararına manevi tazminat takdiri doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm davalı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıran davalı tarafa iadesine 30.11.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.