14. Hukuk Dairesi 2012/12487 E. , 2012/13882 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.07.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı, davalı kardeşleri ile birlikte 2981 sayılı yasadan faydalanmak amacı ile 27.06.1986 tarihinde müracaatta bulunduklarını ve parasını birlikte ödediklerini, davalı ...’ın kendisinden habersiz ... kaydını kendi adına aldığını, diğer kardeşi Fikret hakkını başka yerden almış olduğundan dava konusu 2378 parsel sayılı taşınmazın ... kaydının iptali ile 1/2 payının adına tescilini istemiştir.
Davalı ... vekili, araştırma sonucu ... tahsis belgesi ve akabinde tapunun davalı ... adına verildiğini ve idari yargının görevli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini bildirmiştir.
Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, ... tahsis belgesine dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, ... tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. ... tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tesciline karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davacı ve kardeşleri ... ile ..."ın ... Valiliğine 27.06.1986 tarihinde 2981 sayılı Yasaya göre belediye ve mücavir alan sınırı içinde kalan yapılara ait müracaat formu verdikleri ve aynı gün ... Müdürlüğüne 2.000 TL para yatırdıkları anlaşılmaktadır. Ancak, daha sonraki işlemler davalı ... ve ... adına devam etmiş ve 140.800 TL arsa bedeli 02.12.1988 tarihli makbuzla bu kişiler tarafından yatırılmıştır. Davacı adına düzenlenmiş geçerli ... tahsis belgesi veya iddiasını doğrular bir belge bulunmamaktadır. 2378 parsel sayılı taşınmaz 28.03.1990 tarihinde davalı ... adına tescil edilmiştir. Böylelikle davalı ... adına geçerli bir idari işlem ile tapunun oluştuğu anlaşılmaktadır. Geçerli bir idari işlem ile oluşan tapunun iptali doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 29.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.