Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/12453 Esas 2012/13679 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12453
Karar No: 2012/13679
Karar Tarihi: 26.11.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/12453 Esas 2012/13679 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, tapu kaydında yanlış bir şekilde yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için davalıya dava açmıştır. Davalı idare vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, taşınmazlar için yapılacak kayıt düzeltme davalarında sağlıklı bir inceleme yapılması gerektiğini belirterek, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları ile bağlantı kurulması ve tüm araştırmaların sonucunda kesin bir kanaat oluşmadığı taktirde mahallinde keşif yapılması gerektiğini ifade etmiştir. Mahkeme, davacının iddialarını kanıtlayamaması nedeniyle sadece tespit hükmü kurmuştur. Ancak Yargıtay, 4721 sayılı TMK'nın 1027. maddesi gereğince düzeltme kararı verilmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1027. maddesi, yanlış veya eksik kaydın düzeltilmesi için dava açılabileceğini belirtir.
14. Hukuk Dairesi         2012/12453 E.  ,  2012/13679 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 25.03.2010 gününde verilen dilekçe ile ... kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ... kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    Davalı idare vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ... maliklerinden "...""ı...""in ...”nin de ... Üşümüş olduklarının tespitine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    ... Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
    1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların ... kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
    2-... Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların ... kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, ... kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
    3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
    4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
    5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, ... ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir
    Somut olayda; dava dilekçesinde ... kaydında malik görünen kişilerin kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesi talep edilmiş olup, davacı tarafından iddiaları kanıtlandığı taktirde 4721 sayılı TMK"nın 1027. maddesi gereğince düzeltme kararı verilmesi gerekirken, tespit hükmü kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 26.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara