Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/11695 Esas 2012/13675 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/11695
Karar No: 2012/13675
Karar Tarihi: 26.11.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/11695 Esas 2012/13675 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/11695 E.  ,  2012/13675 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.03.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı... Köyü, 106 ada, 12 parsel sayılı taşınmazın köy tüzel kişiliğine ait olmasına rağmen, davalının kadastro tespitleri sırasında köy ihtiyar heyeti üyeliği sıfatını da kullanarak kendi adına tespit ve tescil ettirdiğini belirterek davalı adına olan ... kaydının iptali ve davacı köy tüzel kişiliği adına tescilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı köy tüzel kişiliğinin aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava dilekçesinde çekişmeli yerin, “köye ait çeşme merası, köy boşluğu” niteliğinde olduğu iddia olunmuştur. Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bu tür yerler özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nedenle de mülkiyeti devlete ait olan yerlere ilişkin davayı ... açabileceği gibi bu taşınmazların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan köy tüzel kişiliklerinin de dava açma hakları vardır. Köy adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi 442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca köy muhtarına aittir.
    Mahkemece, davanın esasına girilerek tarafların gösterdiği deliller toplanıp davanın esastan sonuçlandırılması gerekirken, köy tüzel kişiliğinin aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliği gereği diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.















    Hemen Ara