Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/12120 Esas 2012/13579 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12120
Karar No: 2012/13579
Karar Tarihi: 23.11.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/12120 Esas 2012/13579 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/12120 E.  ,  2012/13579 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.09.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, 143 ada 53 parsel sayılı taşınmazı yararına, davalılara ait 143 ada 55 ve 56 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
    Davalılar ... ve ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, 143 ada 53 parsel sayılı taşınmaz lehine, 143 ada 55 ve 56 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü davalı ... temyiz etmiştir.
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak

    hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
    1-Üzerinden geçit hakkı kurulan 56 parsel sayılı taşınmazın maliki davalı ..., taşınmazının aktif dere yatağına bitişik olduğundan heyalana maruz kalacağını ve taşınmazında bulunan daha önce inşa edilmiş depo niteliğindeki yapının bilirkişi raporunda gösterilmediğini belirterek yeniden keşif yapılmasını talep ettiğinden mahkemece bu hususların araştırılmaması doğru olmamıştır.
    2-Ayrıca geçit davalarında fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yüzölçümü büyük olan taşınmazlardan geçit hakkı kurulması gerekir. Davacıya ait 53 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde bulunan 54 ve 58 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümü daha büyük olduğu halde neden bu taşınmazların tercih edilmediği hususu da bilirkişi raporunda açıklanmış değildir.
    Bu durumda mahkemece, tüm çevre yolları gösterir pafta örneği getirtilerek mahallinde uzman bilirkişler eşliğinde keşif yapılmalı, davalı ..."ın itiraz ettiği hususlar incelenmeli, fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince öncelikle yüzölçümü büyük olan 54 ve 58 parsel sayılı taşınmazlardan, uygun görülmediği takdirde diğer alternatifler üzerinden geçit kurulup kurulamayacağı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Hükmün, açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 23.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara