Esas No: 2012/12105
Karar No: 2012/13566
Karar Tarihi: 23.11.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/12105 Esas 2012/13566 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.07.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 226 ada 12 numaralı parselin imar uygulamasına tabi tutulduğunu, bu uygulama sırasında kanuni ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelini ödemeye hazır olduğunu belirterek ipotek şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, ipotek bedelinin ödenmesi koşuluyla davacının talebinin değerlendirilmesi gerektiğini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, dava kabul edilerek, depo edilen 1.546,78 TL’nin davalılara payları oranında ödenmesine ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir. Ancak Türk Medeni Kanununun 888. maddesi gereğince "İpotekli taşınmazın devri aksi kararlaştırılmış olmadıkça, borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişiklik meydana getirmez. Yeni malik borcu yüklendiği
takdirde alacaklı, kendisine başvurma hakkını saklı tuttuğunu 1 yıl içinde yazılı olarak önceki borçluya bildirmezse, borçlu borcundan kurtulur." Bu maddeye göre taşınmaz malikinin değişmesinin borçlunun şahsında bir değişiklik yaratmayacağı nedeniyle yeni malik sorumludur.
Somut olaya gelince; davalı yararına 18.07.2001 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, muris Kemal Konuk lehine 15.360.000 TL, davalı ... lehine 178.000.000 TL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m² yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir.
Mahkemece öncelikle, HMK’nın 266. maddesi hükmü gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve imar uygulama cetvelleri incelenerek, davalı ... taşınmazından imar uygulaması sebebiyle ne miktar yer alındığı tespit edilmeli, gerekirse keşif de yapılarak bu miktarın dava tarihindeki değeri bilirkişilere hesaplattırmalıdır. Daha sonra belirlenen bu bedelden ... payına düşen miktarı davacıya depo ettirmeli, depo edilirse dava kabul edilerek ... yönünden yeni belirlenen bedel, diğer davalılar kararı temyiz etmedikleri için önceki bedel ödenmesi karşılığı ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir. Eğer bedel depo edilmezse davalı ... yönünden dava reddedilmeli, diğer davalılar yönünden şimdiki gibi kabul edilerek Kemal Konuk lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir.
Mahkemece, bu yönler gözden kaçırılarak ipotek bedelinin güncellenmiş değeri üzerinden davanın kabulü doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yönünden BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 23.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.