Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/109 Esas 2010/1194 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/109
Karar No: 2010/1194

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2010/109 Esas 2010/1194 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kiraladığı işyerini işyeri ihtiyacı sebebiyle tahliye etmek istemiştir. Ancak mahkeme, kiralananın halen iş yapılan yerden daha üstün nitelikte olduğunu subut bulmadığından davanın reddine karar vermiştir. Temyiz incelemesinde, kiralananın ticari açıdan daha üstün nitelikte olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve davacının ihtiyacının gerçek, zorunlu ve samimi olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 6570 Sayılı Yasa, 7/c maddesi: İşyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez.
- HUMK, 428. madde: Yargıtay'ın verdiği kararda hukuka aykırılık bulunması halinde, dava dosyası temyiz eden mahkeme tarafından bozulur.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2010/109 E.  ,  2010/1194 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, işyeri ihtiyacı sebebiyle kiralananı tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, halen babasına ait taşınmazda beyaz eşya ticareti yapmakta olduğunu, kendi mülkleri olan kiralananın daha iyi bir yerde bulunması sebebiyle ihtiyacı bulunduğunu bildirerek tahliyesini talep etmiştir. Davalı, ihtiyacı samimi olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının, babasının maliki olduğu işyerinde kiracı olduğu kabul edilerek, davacının tahliye tehdidi altında bulunmadığı, ancak kiralananın halen iş yapılan yerden daha üstün nitelikte olduğu subut bulmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    6570 Sayılı Yasanın 7/c maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez.
    Tahliye tehdidinin varlığı davacı tarafından ileri sürülmemiş ise mahkemece kendiliğinden nazara alınamaz. Oysa kiralananın halen iş yapılan yerden üstün olduğu ileri sürülmemiş olsa bile ihtiyaç iddiasının içinde bu husus da mevcut olduğundan mahkemece uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak kıyaslama suretiyle bu hususun belirlenmesi gerekir.
    Beyaz eşya ticareti yapan bilirkişi ... ile mülk bilirkişi ..."nın 25.02.2009 tarihli raporlarından kiralananın yapılacak işe elverişli olup üstün vasıfta bulunduğu, halen kullanılan işyerinin kat kat düşük seviyede olup, kiralanan dükkana nazaran üçüncü sınıf bir dükkan olduğu, kiralananın ...’in işlek caddesinde olması sebebiyle bu cadde de yapılan alışverişin, hiçbir caddesinde yapılamayacağı kiralananda yapılacak ticaretin cirosunun da daha yüksek olacağı; Fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 26.11.2008 tarihli rapor içeriğine göre de dava konusu kiralananın 153.43 m² olup zeminden yüksekliğinin 2.75 m olduğu halen export giyim dükkanı olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Keşif mahallinde dinlenilen davacı tanıkları da kiralanını daha üstün vasıfta olduğunu tekrar bildirmiş davalı tanıkları ise her iki işyerinin fazla farkının bulunmadığını belirtmişlerdir. Mahallinde yapılan mukayeseli keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarından tanık beyanlarından, kiralananın ticari açıdan daha üstün nitelikte olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca, dinlenen davacı tanıkların ihtiyaç iddiasının gerçek, zorunlu ve samimi olduğunu da bildirmişlerdir. Bu durumda babasına ait bir işyerinde beyaz eşya ticareti yapan davacının , kendi mülkünde beyaz eşya ticaretine devam etme isteği karşısında ihtiyacının gerçek, zorunlu ve samimi olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece aksi düşünce ile yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 9.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara