Esas No: 2020/4581
Karar No: 2022/9325
Karar Tarihi: 30.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4581 Esas 2022/9325 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/4581 E. , 2022/9325 K.Özet:
Sanık, taksirle öldürme suçundan mahkum oldu. Dosya incelendi ve önceki hüküme ilişkin sanık müdafii tarafından yapılan temyiz sebepleri kabul edildi. Hüküm fıkrasında yer alan üçüncü, beşinci ve altıncı bendler çıkarılarak yerine sanığın kişiliği, sosyal ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre TCK'nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesine, TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 810 tam gün olarak belirlenmesine, TCK'nın 52/2. maddesi gereğince ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak günlüğü takdiren 20TL'den paraya çevrilerek 16200TL adli para cezası ile cezalandırılması kararlaştırıldı. Bozma kararı öncesi hükmedilen 1 yıl 14 ay 20 gün ay hapis cezasına ilişkin ilk hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca infazın 16100 TL adli para cezası üzerinden yapılması kararlaştırıldı. Kararda TCK'nın 85/1 ve 62. maddeleri de belirtilerek kanun maddeleri açıklandı.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Dairemizin 24.06.2014 tarih, 2013/23106 Esas, 2014/15563 Karar sayılı bozma kararı üzerine, mahkemece bozma ilamına uyulup uyulmadığı hususunda bir ara karar verilmemiş ise de; Ceza Genel Kurulunun kararlılık gösteren içtihatlarında da açıkça belirtildiği üzere, mahkemece bozma kararı doğrultusunda uygulama yapılması ve hüküm kurulması karşısında, mahkemenin bozmaya eylemli olarak uyduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre, 20.12.2011 günü, gece vakti, aydınlatmanın bulunduğu, zemin ıslak, meskun mahalde, sanık sürücünün sevk ve idaresindeki kamyon ile dinlenme tesisi ... park yerinden bölünmüş devlet yoluna çıkış yapmadan ana yol üzerindeki trafiği yeterince kontrol etmeden kontrolsüzce çıkış yaparak yolun sağ şeridinde seyrine başladığı sırada aracının arka kısımlarına, aynı yöne sağ şerit üzerinde seyir halinde olan ilk geçiş hakkını bırakmadığı sürücü . idaresindeki otomobilin çarpması sonucu otomobil içinde yolcu olan bir kişinin öldüğü, kaza tespit tutanağı, trafik bilirkişi raporu ve ... Trafik İhtisas Dairesi raporlarına göre sanığın asli kusurlu olduğu olayda,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına, erteleme uygulanmamasına, önceki cezadan daha ağır ceza verildiğine, süre tutum dilekçesi vererek kararı temyiz eden katılanlar vekilinin sair temyiz sebeplerinin reddine, ancak;Bozma kararı öncesi hükmedilen 1 yıl 14 ay 20 gün hapis cezasına ilişkin ilk hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edildiği ve belirtilen cezanın sanık bakımından kazanılmış hak oluşturduğu hususunun CMUK'un 326/son maddesi gereğince infaz aşamasında gözetilmesine karar verilmesi gerekirken, TCK’nın 85/1, 62. maddeleri gereğince belirlenen 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasının, kazanılmış hak nedeniyle 1 yıl 14 ay 20 gün hapis cezası üzerinden adli para cezasına çevrilerek sanığın 16.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasında yer alan üçüncü, beşinci ve altıncı bendlerin çıkarılarak yerine “Sanık hakkında verilen 2 yıl 2 ay 20 gün gün hapis cezasının, sanığın kişiliği, sosyal ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre TCK'nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesine, TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 810 tam gün olarak belirlenmesine, TCK'nın 52/2. maddesi gereğince ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak günlüğü takdiren 20TL'den paraya çevrilerek 16200TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, Bozma kararı öncesi hükmedilen 1 yıl 14 ay 20 gün ay hapis cezasına ilişkin ilk hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca infazın 16100TL adli para cezası üzerinden yapılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.11.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.