14. Hukuk Dairesi 2012/10155 E. , 2012/13351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.11.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 19.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.11.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, davalı belediyenin ihtiyari aleni ihalesi suretiyle kazanılan şahsi hakka dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 02.12.2011 tarihli bozma ilamında özetle “…5393 sayılı Belediyeler Kanununun 18/e maddesine göre “taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin kaldırılmasına, üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi 30 yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisine karar vermek” belediye meclisinin görevleri arasındadır. Taşınmaz satım konusunda belediye meclis kararı olmadan veya belediye meclisi bu konuda işlem yapmak üzere belediye encümeni ya da belediye başkanına yetki vermeden mülkiyeti belediyeye ait bir taşınmazın satışı ve satış ihalesi geçerli olmaz. Mahkemece değinilen bu husus üzerinde durulmamıştır. Yapılması gereken iş, davalı Belediyeden dava konusu taşınmazların ihtiyari aleni ihale suretiyle üçüncü kişilere satışı konusunda meclis kararı bulunup bulunmadığını, meclis kararı varsa meclisin satış işlemi ve ihale yöntemine ilişkin belediye encümenine veya belediye başkanına yetki verip vermediğini sorup saptamak,
davayı bu araştırma yapıldıktan sonra hükme bağlamak olmalıdır…” denilmiştir.
Bozma sonrası mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin bozma ilamı sonrasında dosyaya getirtilen belgelerden, 04.09.2006 tarih ve 2006/38 sayılı belediye meclis kararı ile 309 parseldeki belediye dükkanlarının satışına karar verildiği ve bu kararın verdiği yetki ile 06.11.2007 tarih ve 2007/42 sayılı satışa ilişkin encümen kararı uyarınca 309 parsel sayılı taşınmazda zemin kat 2 ve 3 nolu dükkanların davacıya 23.11.2007 tarihli ihale ile satışının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; davalı belediyenin satışı, belediye meclisinin 04.09.2006 tarihli ve 38 sayılı kararına göre yapılmış, ihale işlemleri tamamlanmıştır. Dolayısıyla bu yönteme uygun yapılan satış, hüküm ve sonuç meydana getireceğinden davacı mülkiyetin adına geçirilmesini isteyebilir.
02.12.2011 tarihli bozma ilamımızın ikinci sayfasındaki “…meclis kararı varsa meclisin satış işlemi ve ihale yöntemine ilişkin belediye encümenine veya belediye başkanına yetki verip vermediğini sorup saptamak, davayı bu araştırma yapıldıktan sonra hükme bağlamak olmalıdır” ifadesindeki “varsa” ibaresinin, “yoksa” olarak yazılması gerekirken bu şekilde yazımın maddi hataya dayalı olduğu bu sefer yapılan incelemede anlaşılmıştır. Maddi hataya dayalı bozma ilamı davalı ... yararına usuli kazanılmış hak da oluşturmaz.
309 parselde 2 ve 3 nolu dükkanların arsa payları uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle kat irtifakı kurulacakmış gibi belirlenerek davacının tescil isteminin kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 900 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı belediyeden alınıp davacıya verilmesine, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 20.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.