Esas No: 2022/4542
Karar No: 2022/9326
Karar Tarihi: 30.11.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/4542 Esas 2022/9326 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/4542 E. , 2022/9326 K.Özet:
Sanık bir otomobil sürücüsü olarak, \"DUR\" levhasına rağmen bölünmüş yola çıkarak diğer bir otomobili çarptı ve üç kişinin yaralanmasına sebep oldu. Mahkeme sanığın taksirli bir şekilde suç işlediğine hükmetti ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebini reddetti. Kararda, hükmün denetim süresi içerisinde adli sicil kaydı bozulmamak koşuluyla geri bırakılması düzenlendi ve suçun taksirli bir suç olması nedeniyle adli sicil kaydına etki edemeyeceği belirtildi. Ancak, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde açıklanacağına dair düzenleme doğru yapılmadığından karar bozuldu. CMK'nın 231/11. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların denetim süresi içerisinde yeniden ele alınabileceği belirtildi. Kararda, kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmadı.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetin ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre, olay günü, gündüz vakti, meskun mahal dışında, sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile olay mahalline geldiğinde kendisine hitap eden "DUR" levhasına rağmen tali yoldan kontrolsüz bir şekilde bölünmüş yola çıkıp seyrine devam ettiği sırada sol taraftan anayolu takiben gelen katılan ...’ın sevk ve idaresindeki otomobili ile çarpması sonucu, katılanlar ... ve ...’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, ...’ın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde, katılan ...’ın hayat hayat fonksiyonlarını ağır (5.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmalarına asli kusurlu olarak neden olduğu olayda,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, suçun oluşmadığına, kusur durumuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin, katılanlar vekilinin, bilinçli taksir uygulanması gerektiğine, ceza miktarına ilişkin temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
CMK'nın 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların denetim süresi içerisinde sanığın yeniden kasıtlı bir suç işlenmesi halinde açıklanacağının düzenlenmesi ve atılı suçun taksirli bir suç olması karşısında, sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların yeniden ele alınması amacıyla ihbarda bulunulamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin temyiz sebeleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, “II) Karar kesinleştiğinde CMK 231. maddesi uyarınca gereğinin takdir ve ifası için; ... (kapatılan) 16 SCM'nin 2012/940 Esas, 2012/1662 Karar sayılı ilamına konu dosyasına İHBARDA BULUNULMASINA,” ibarelerinin çıkarılması, suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.