Esas No: 2012/9994
Karar No: 2012/13330
Karar Tarihi: 20.11.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/9994 Esas 2012/13330 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2007 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tazminatın davalı ..."den alınmasına, diğer taleplerin reddine dair verilen 01.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.11.2012 günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı yüklenici... ile davalı arsa malikleri... ve.. arasındaki .. Noterliği’nin 20.04.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği 11 parsel sayılı taşınmazda yükleniciye bırakılan 3 numaralı bağımsız bölümü davalı yükleniciyle 09.08.2005 günü... Noterliğinde düzenledikleri satış vaadi sözleşmesiyle yüklenici tarafından satışının vaat edildiğini, edimini yerine getirdiği halde tapunun devredilmediğini ileri sürerek, 3 numaralı bağımsız bölümün adına tescilini veya 90.000 TL bedelin davalı yükleniciden alınmasını ve 6.000 TL bedelin ise arsa maliklerinden alınmasını istemiştir.
Davalı yüklenici, idari işlemler nedeniyle inşaatın %80 oranında tamamlandığını belirterek davanın reddini; davalı arsa maliklerinden İhsan, yüklenicinin edimini %65 oranında yerine getirdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuşlar; arsa maliki diğer davalı savunma yapmamıştır.
Mahkemece, ... iptali ve tescil istemi ile arsa malikleri hakkındaki davanın reddine; 90.000 TL bedelin davalı yükleniciden alınmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile davalı yüklenici vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alınmasına dayalı ... iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat taleplerine ilişkindir.
1-Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenicinin edimi, yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye, fen ve amacına uygun meydana getirmek, bunu ifa olarak sözleşmenin diğer tarafı arsa malikine sunmaktır. Hiç kuşkusuz, eser bir bütündür ve yukarıda belirtilen biçimde meydana getirilmeden, eserin arsa sahiplerine tesliminden söz edilemez. Bina yapımı önemli oranda sermaye gerektirdiğinden yükleniciye finans kolaylığı sağlamak amacıyla arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye isabet edecek bağımsız bölümlerin tapusu kademeli olarak devredileceği düzenlenebilir. Sözleşmede paylaşım biçimi düzenlenmiş ise, taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta akdin ilgili hükümleri ile öncelikli edim sırasında hangi tarafın öncelikli edim borcunda temerrüde düştüğü belirlenerek çözümlenmelidir.
Somut olayda, davalı yüklenici ile davalı arsa malikleri arasında 20.04.2004 günlü eser sözleşmesinin 3. maddesi uyarınca taşınmazda yapılan 6 adet bağımsız bölümden 2 tanesi arsa maliklerine 4 tanesi ise yüklenicilere bırakılmıştır. Anılan sözleşmenin 4. maddesinde ise, yükleniciye bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunun kademeli devredilmesi hükme bağlanmış, son bağımsız bölümün inşaatın tamamlanmasıyla devredileceği düzenlenmiştir. Hükme esas alınan 10.02.2009 günlü bilirkişi raporunda inşaatın %82 oranında tamamlandığı belirlenmiştir. Mahkemece, inşaatın tamamlanma oranına göre yüklenicinin hak ettiği bağımsız bölümlerden iki tanesinin dava dışı kişilere devredildiği; bir tanesinin ise, mahkemenin 2007/326 esas sayılı dosyasındaki yargılama ile yine dava dışı üçüncü kişinin hak ettiği gerekçesiyle davacının ilk kademedeki istemi olan mülkiyet aktarımı talebinin reddine karar verilmiştir. Böylelikle, dosyamız ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/326 esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bir bağ kurulmuştur. Adı geçen 2007/326 esas sayılı dosyanın kesinleşip kesinleşmediği dosya içeriğine yansımadığından, kesinleşmemiş ise, yargılaması yapılan dava ile birlikte görülmesinde yasanın aradığı anlamda hukuki yarar bulunduğundan HMK’nun 166. maddesi uyarınca işlem yapılması, kesinleşmiş ise sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda yapılan saptama bir yana bırakılarak yazılı gerekçeyle bedel isteminin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-(1.) bentte açıklanan bozma nedenine göre davalı yüklenicinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 20.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.