14. Hukuk Dairesi 2012/11673 E. , 2012/13301 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.06.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalının ortak sınıra yakın şekilde 2085 parsel sayılı taşınmazına bina inşa etmesi ve binanın çatı eğiminin davacı taşınmazı yönünde olması nedeniyle, çatıdan akan yağmur sularının ve çatıda biriken kar ve buzun, maliki olduğu 825 parsel sayılı taşınmaza zarar verdiğini belirterek elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davacının tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Somut olayda; 14.12.2009 tarihli bilirkişi raporu ile davalı taşınmazında bulunan binanın çatı eğimi nedeniyle davacı taşınmazına akan yağmur sularının taşınmaza bir zarar vermediği sabittir. Aynı raporda, birikmesi muhtemel kar
ve oluşması muhtemel buza yönelik saptama ise gerçekleşmiş zarara yönelik bir saptama değildir. Bir başka anlatımla, davalıya ait binanın çatı eğiminin yol açtığı, özellikle biriken kar ve oluşan buz nedeniyle bir zararın gerçekleşip gerçekleşmediği hususları tespit edilmemiştir. Bilirkişilere, doğabilecek muhtemel zarar değil, varsa gerçekleşmiş zarar tespit ettirilmelidir. Bu nedenle uzman bilirkişiler marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılarak yerel adetler de dikkate alınarak davacı taşınmazında varsa mevcut zarar belirlenmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulmazı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, 19.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.