Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2553 Esas 2012/9577 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2553
Karar No: 2012/9577
Karar Tarihi: 19.11.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2553 Esas 2012/9577 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Meni müdahale davaları sonucunda Mansurlu köyünde yer alan 126 ada 16 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve davalıların müdahalelerinin meni için karar verilmiştir. Ancak, 126 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların da meni müdahale davası kapsamında kaldığı ve tutanaklarının davalı hale getirildiği anlaşılmıştır. Mahkeme, çekişmeli taşınmazın mera olduğunu kabul etmiş fakat diğer taşınmazların durumunda yeterli inceleme yapılmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşulları oluştuğu kabul edilmiş, ancak Mahkemenin bu kararı verirken yeterli inceleme yapmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulması gerektiği hükmedildi. Kanun maddeleri ise şöyledir: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2012/2553 E.  ,  2012/9577 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Mansurlu Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu 126 ada 16 parsel sayılı taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik ve yüzölçüm hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalılar ... ve müşterekleri aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan men"i müdahale davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Hazine, yargılama sırasında davaya katılmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında 126 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların da men"i müdahale davası kapsamında kaldığı anlaşıldığından tutanakları davalı hale getirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 126 ada 16 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve davalılar ... ve ..."ın müdahalelerinin men"ine, 126 ada 13 parsel sayılı taşınmazın davalı ..., 126 ada 14 parsel sayılı taşınmazın ise davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... ile müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli 126 ada 16 parsel sayılı taşınmazın mera olduğu, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde ise davalılar ... ve ... lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda gösterilen bölümün Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan davanın kapsamında olduğu kabul edilmiş ise de Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu yere ilişkin olarak fen bilirkişi... tarafından düzenlenen 11/10/2004 hakim havale tarihli 1/1000 ölçekli kroki ile kadastro paftası çakıştırılarak aktarılan davanın konusu belirlenmemiş, aktarılan davanın kapsamında başka taşınmazlar bulunması halinde bunların tutanakları da davalı hale getirilmemiştir. Kadastro sırasında çekişmeli taşınmaza komşu 126 ada 25 parsel sayılı taşınmazın Asliye Hukuk Mahkemesinde 2002/44 ve 2001/64 Esas sayılı dosyalarla davalı olması nedeniyle malik hanesi ve yüzölçümü hanesi açık bırakıldığına ve 2002/44 Esas sayılı davanın çekişmeli taşınmazlarla ilgili aktarılan dava olduğuna göre, 126 ada 25 parsel sayılı taşınmazın sınırları ile haritasının kesinleşmediğinin ve bu taşınmaz bölümünün de dava kapsamında sayılması gerektiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu göz önüne alındığında bu parsel hakkındaki davanın da çekişmeli taşınmazlarla ilgili dava ile birlikte görülmesi gerektiği düşünülmeli, bundan sonra davanın esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Açıklandığı şekilde araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara