16. Hukuk Dairesi 2012/4847 E. , 2012/9573 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Dava konusu Yenidoğan Mahallesi 163 ada 117 parsel sayılı 4.460.999,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro çalışmalarında kadim mera vasfıyla sınırlandırılmış ve hükmen özel siciline tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ... vekilleri tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Hazine ve ... Belediye Başkanlığı hakkında dava açmış, 7234 metrekare yüzölçümündeki bölümün kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 163 ada 117 parsel sayılı taşınmazın 01.04.2011 tarihli uzman fen bilirkişileri raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen 7.233,18 metrekare yüzölçümündeki bölümün tapusunun iptali ile ... ile davacı ... mirasçıları adına Kayseri 8. Noterliğinin 45561 yevmiye numaralı veraset ilamında belirtilen payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece 163 ada 117 parselin çekişmeli bölümünü davacıların 30 yıldan beri nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullanageldikleri, dava dışı 281 parsel ile çekişmeli bölümün yüzölçümünün 15750 metrekare olduğu, dayanak tapu kaydının da bu bölümleri kapsadığı, mera vasfında bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmiş ise de, yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmadığı gibi dosya kapsamına da uygun değildir. Davacı tarafın delil olarak dayandığı ve kısmen dava dışı 163 ada 281 parsele revizyon gören tapu kaydı tescil ilamı ile oluşmuştur. Mahkemece tescil ilamı ile dayanak krokisi getirtilmeden, davalıların o davada taraf olup olmadıkları, tescil ilamının onları bağlayıp bağlamayacağı düşünülmeden ve kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/A maddesi gereğince tespit edilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi, davacılardan ..."ın çaplı taşınmazın yarı payını satın alması ve delil olarak dayanılan tapu kaydında payı bulunmaması karşısında, hangi nedenle lehine tescil kararı verildiği hususunun tartışılmaması da isabetsizdir. O halde mahkemece doğru sonuca ulaşılabilmesi için davacıların dayandığı tapu kaydının tesciline esas tescil ilamı ile krokisi bulunduğu yerden getirtilmeli, davalıların söz konusu tescil dosyasının tarafı olup olmadıkları belirlenmeli, taraf değiller ise tescil ilamının davalılar açısından bağlayıcı olmayacağı ve ihtilafın zilyetlik hükümlerine göre çözülmesi hususları üzerinde durulmalı, kapsamı 3402 sayılı Yasa"nın 20/A fıkrası uyarınca belirlenmeli, çekişmeli taşınmaz hakkında davacılardan ... lehine tescil koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir bir karar verilmelidir. Kabule göre de, davacılar müddeabihin değerini dava dilekçesinde 9.000 TL olarak göstermişlerdir. Keşif sırasında belirlenen değer üzerinden harç ikmal edilmediğine göre vekalet ücretinin 9.000 TL üzerinden hesaplanması gerekirken keşif sırasında belirlenen değer üzerinden hesaplanması ve 163 ada 117 parsel sayılı taşınmaz ... Kadastro Mahkemesince hükmen mera olarak sınırlandırılmış olmasına rağmen bu taşınmaza ait tapu kaydı mevcutmuş gibi "tapu kaydının" iptaline karar verilmesi de isabetli olmamıştır. Belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.