Esas No: 2012/12338
Karar No: 2012/13178
Karar Tarihi: 12.11.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/12338 Esas 2012/13178 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.05.2008 gününde verilen dilekçe ile ... kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava konusu 909 parsel sayılı taşınmazın ... kaydında ...oğlu ...” olarak yazılan kimlik bilgilerinin, “... oğlu ...” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, Dairemizin 21.01.2010 tarihli ve 2009/13982 - 2010/313 sayılı ilamında özetle “…İsminde düzeltme yapılması istenen 909 parsel sayılı taşınmazın 896/927 pay maliki ...oğlu ..."e ait müstakil veya vukuatlı bir aile nüfus kaydı da bulunamamıştır. Bu kişinin varlığını ortaya koyan bir veraset ilamı da mevcut değildir. Davacıların iddiası, ... kayıt malikinin baba adının "..." olduğu biçiminde gelişmiştir. Bu nedenle, ... oğlu ..." hakkında ahvali şahsiye sicillerinden bilgi alınıp alınamayacağı araştırılmalı, bilgi alınabilecek sicil belirtilmesi halinde bu yerden nüfus kayıt örneklerinin getirtilmesi gerekir. "... oğlu..." kayden tespit edilemez ise, iddiaya kanıtlanabilir bir dava olduğu nazarı ile bakılarak kanıtların değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca, davacıların murisi "... oğlu ..."e ait anne, baba, kardeşleri gösterir nüfus kayıt örneği getirtilerek, Mayıs 307 tarih ve 12 numaralı ... kaydındaki maliklerle bağlantılı olup olmadığı incelenmelidir. Mahkemece, yukarıda açıklanan araştırma ve incelemeler yapılmadan eksik araştırma ve inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece önceki kararda direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 20.04.2011 tarihli ve 2011/69-217 sayılı kararı ile özetle “… bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır…” şeklinde mahkeme direnme kararı bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Dava konusu taşınmaz 439 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşmuş olup Mayıs 307 tarihli ve 12 sıra numaralı ... kaydına istinaden tespit ve tescil edilmiştir. Dayanak ... kaydının iktisap sebebi bölümünde taşınmazın malikinin “...oğlu ...bini ...” olduğu, vefatı ile kızları “..., ..., ...” ile oğlu “...’in” kaldığı, kızlarının paylarının satışından Mayıs 928 tarihli ve 35 numaralı ... kaydının oluştuğu, buna göre bir payın “...oğlu ...ve ... ...”, bir payının “... (...) oğlu...ve ... oğlu ...” ile bir payının “... oğlu ...” adlarına kaydedildiği belirtilmiş olup bu kaydın gitti kaydı yoktur. Yine Mayıs 307 tarihli ve 12 sıra numaralı ... kaydından mezkur satışlar nedeni ile Mayıs 928 tarihli ve 36 sayılı ... kaydı oluşmuş olup, bu kayıt da“Keskin oğlu...bini ...in” oğlu “... oğlu ...” adına revizyon görmüş olup 440 numaralı parsele gitmiştir.
Dava konusu taşınmazların kadastro tespiti sırasında Mayıs 928 tarihli ve 35 sayılı ... kaydının kapsadığı bölüm miktar fazlası olarak ... adına tespit görmüş, tespite itiraz davası sonucu taşınmazın miktar fazlası olmadığı tespit edilerek Mayıs 928 tarihli ve 35 numaralı ... kaydının malik bilgilerine göre taşınmaz 8 pay kabul edilerek bir payının “...oğlu Hakkı”, bir payının “...oğlu ...”, bir payının “... oğlu ...”, iki payının “...oğlu ...”, bir payının “... oğlu ...” ve iki payının ... oğlu ...” adlarına tesciline karar verilmiş karar kesinleşmiştir. Görüldüğü üzere mahkemece tescile ilişkin hüküm kurulması sırasında Mayıs 928 tarihli ve 35 numaralı ... kaydından uzaklaşılarak, Mayıs 307 tarihli ve 12 sıra numaralı taşınmazdan ifrazla oluşan Mayıs 928 tarihli ve 36 sayılı ... kaydı ile taşınmaza malik olan “... oğlu ...” ile kök muris veya bir başka mirasçı olan “İsmail oğlu ...’e” pay verilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda davacı tarafından kimlik bilgileri düzeltilmesi istenilen “İsmail oğlu ...’in” davacının murisi “... oğlu ...” olmadığı, kök muris veya bir başka mirasçı olduğu sonucuna varıldığından uyuşmazlığın çözümünde ... kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davası ile sonuca gidilemez. Ancak ilgilisi hasım gösterilmek suretiyle açılacak bir ... iptali ve tescil davası ile bu iddialar ileri sürülebileceğinden, mahkemece davanın reddi gerekirken mülkiyet nakli oluşturacak şekilde kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.