Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/9762 Esas 2022/9390 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9762
Karar No: 2022/9390
Karar Tarihi: 01.12.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/9762 Esas 2022/9390 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın yöneticisi olduğu tesisin içerisinde izinsiz olarak personel dinlenme binası ve iskeleler yapıldığı iddiasıyla dava açılmıştır. Ancak inşaat bilirkişi raporunda suça konu müdahalelerin 2003 yılından önce yapıldığı ve sonrasında herhangi bir değişiklik olmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle suç tarihi 2003 yılı öncesi olarak kabul edilmekte ve suçun cezası 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesi gereği yaptırıma bağlanmaktadır. Suçun zamanaşımı ise 765 sayılı TCK'nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllıktır. Dava süresince zamanaşımını kesen nedenlerin olmadığı anlaşılmıştır ve suç tarihi 2003 yılı olduğu için zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu nedenle, karar bozulmuştur ve kamu davası isteme aykırı olarak düşmüştür. Kanun maddeleri olarak ise 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7/2 maddesi, 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri anılmıştır.
12. Ceza Dairesi         2019/9762 E.  ,  2022/9390 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi:Asliye Ceza Mahkemesi


    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 13/11/1982 gün ve 4020 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edilip, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak 22/05/1998 tarihinde tapuya şerh düşülen 819 no’lu parseldeki . Turizm ve Yat İşletmeleri A.Ş’ye ait. isimli tesise ilave olarak, izin alınmadan personel dinlenme binası ve iskeleler inşaa edildiği iddiasıyla adı geçen tesisin yöneticisi olan sanık hakkında dava açıldığı, dosya kapsamında mevcut 02/09/2015 havale tarihli inşat bilirkişi raporunda, suça konu müdahalelerin, .hava fotoğraflarında 2003 yılından önce yapılmış olduklarının, mevcut ve güncel durumları itibariyle daha sonra bir değişikliği uğramadıklarının ve herhangi bir ekleme yapılmadığının belirlendiği, bu itibarla suç tarihinin 2003 yılı öncesi olarak kabulünde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla, Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK'nın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 2003 yılından itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK'nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE; 01/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara