Esas No: 2020/10267
Karar No: 2022/9400
Karar Tarihi: 01.12.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/10267 Esas 2022/9400 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/10267 E. , 2022/9400 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen hüküm, sanığın temyiz itirazı üzerine incelenmiştir. Dosyada yapılan incelemede, sanık eyleminin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna denk geldiği ve bu suç için belirlenen ceza miktarının üç aydan iki yıla kadar hapis cezası olduğu tespit edilmiştir. CMK'nın Basit Yargılama Usulü başlıklı 251. maddesi gereğince, adli para cezasını ve/veya iki yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulü uygulanabileceği belirtilmiştir. Ancak 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesiyle getirilen sınırlamalara Anayasa Mahkemesi kararıyla geriye dönüşü mümkün olmayacak şekilde iptal edilmiştir. Bu nedenle, sanık lehine sonuç doğurabilecek düzenlemelerin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu çerçevede, TCK'nın 7. maddesi ve CMK'nın 251. maddesi hükümleri göz önünde bulundurularak, sanık lehine olan uygulamanın belirlenmesi ve gereği için dosyanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri hakkında açıklama yapılması talep edilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 179. maddesinin 2-3.fıkralarında düzenlenen ''trafik güvenliğini tehlikeye sokma'' suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK'nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ''üç aydan iki yıla kadar hapis cezası'' olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK'nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ''Basit Yargılama Usulü'' başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ''Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.'' şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ''01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.'' şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ''...kovuşturma evresine geçilmiş...'' ibaresinin, aynı bentte yer alan ''...basit yargılama usulü...'' yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ''mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.'' şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ''Basit Yargılama Usulü'' yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 01.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.