Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8040 Esas 2012/9493 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8040
Karar No: 2012/9493
Karar Tarihi: 15.11.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/8040 Esas 2012/9493 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı tarafın kullanımında olan bir taşınmazın beyanlar hanesine davalı adına kaydedilmesi sonucunda davacılar açtıkları dava sonucunda, taşınmazların beyanlar hanesinin kendileri adına düzeltilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda davacıların talebini kabul etmiştir. Ancak, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin kullanım durumu ve üzerindeki muhtesatın durumu hakkında yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle, taşınmaz üzerinde kimin zilyet olduğunun tespiti için keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın fiilen ve ne kadar süreyle kim veya kimler tarafından kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalıdır. Kararda, 3402 sayılı Yasa ve 5831 sayılı Yasa'ya eklenen ek 4. madde hakkında bilgi verilmektedir.
16. Hukuk Dairesi         2012/8040 E.  ,  2012/9493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kullanım kadastrosu sırasında  Resuller Köyü çalışma alanı içerisinde bulunan 118 ada 18 parsel sayılı 24007,87 metrekare yüzölçümünde ve tarla niteliğindeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi  gereğince   orman sınırları dışına çıkarıldığı  ve parsel üzerindeki iki katlı kargir evin ..."in kullanımında olup halen kendisine ait olduğu, 135 ada 21 parsel sayılı 4355,32 metrekare yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi  gereğince   orman sınırları dışına çıkarıldığı  ve parsel üzerindeki fındık ağaçlarının ..."in kullanımında olup halen kendisine ait olduğu şerhi verilerek   davalı ...  adına  tespit ve tescil  edilmiştir. Davacılar ... ve ... taşınmazların kendi zilyetliklerinde olduğunu ileri sürerek taşınmazların beyanlar hanesinin kendi adlarına şerh verilmek suretiyle düzeltilmesi istemi ile dava açmışlardır.  Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların  beyanlar hanesinde bulunan zilyetlik şerhlerinin ayrı ayrı iptali ile 118 ada 18 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine, parsel üzerindeki iki katlı kargir evin davacılar ... oğlu 1988 doğumlu ... ve ... oğlu 1980 doğumlu ..."in kullanımında olup kendilerine ait olduğunun; 135 ada 21 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine, parsel üzerindeki fındık ağaçlarının davacılar ... oğlu 1988 doğumlu ... ve ... oğlu 1980 doğumlu ..."in kullanımında olup kendilerine ait olduğunun, şerhedilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davalının davayı kabul beyanına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasa"ya eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhtesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda, çekişmeli taşınmazların davalı ..."in kullanımında olduğu taşınmazın beyanlar hanesine yazılmıştır. Davacılar, çekişmeli taşınmazların kullanım durumunun yanlış tespit edildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Her ne kadar davalı ... davayı kabul etmişse de, taşınmazın mülkiyeti Hazineye ait olduğuna göre, ileri sürülen zilyetlik iddiasının Hazineye karşı da kanıtlanması gerekir. Ne var ki, mahkemece, taşınmaz üzerinde kimin zilyet olduğunun tespiti için keşif yapılmamış, çekişmeli taşınmaz üzerindeki kullanım durumu yöntemince araştırılmamış, gerçek kişi davalının kabul beyanı ile yetinilerek karar verilmiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yerel bilirkişi ve yöntemince belirlenecek taraf tanıkları ile keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. maddesi uyarınca yerel bilirkişi ve tanıklara çekişmeli taşınmazın fiilen ve ne kadar süreyle kim veya kimler tarafından kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, gerektiğinde bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara