Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/8797 Esas 2022/9349 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/8797
Karar No: 2022/9349
Karar Tarihi: 01.12.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/8797 Esas 2022/9349 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın 25 gün hapis cezasına çarptırılması, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve 5 yıllık denetim süresine tabi tutulması kararını değerlendirdi. Ancak, kararın açıklanmasından sonra sanığın Basit Yaralama suçu işlediği tespit edildiği için hükmün açıklanmasına karar verildi. Mahkeme ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin kararları doğrultusunda basit yargılama usulü uygulanan olaylarda cezanın dörtte bir oranında indirilmesi gerektiğini belirtti. Kararın gerekçesi ise TCK'nın 7. maddesi ve CMK'nın 251. maddesinde yer alır.
12. Ceza Dairesi         2020/8797 E.  ,  2022/9349 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi gereği hükmün açıklanması ile; TCK'nın 179/3-2, 62/1. maddelerine göre mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın TCK’nın 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair ... (Kapatılan) 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/05/2014 tarih ve 2014/225-2014/473 sayılı kararının 20/05/2014 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde 25/01/2015 tarihinde, TCK’nın 86/2 maddesindeki "Basit Yaralama" suçunu işlediği ve bu suçtan ... 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2016 tarih, 2015/538-2016/223 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verildiği, 04/03/2016 tarihinde kararın kesinleşmesinden sonra yapılan ihbar üzerine yeniden ele alınan dosyada, 5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına karar verildiği anlaşılmakla;
    Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ''trafik güvenliğini tehlikeye sokma'' suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK'nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ''üç aydan iki yıla kadar hapis cezası'' olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK'nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ''Basit Yargılama Usulü'' başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ''Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.'' şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ''01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.'' şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas-2021/4 Karar sayılı iptal kararları ile ''...kovuşturma evresine geçilmiş..., ...hükme bağlanmış...'' ibarelerinin, aynı bentte yer alan ''...basit yargılama usulü...'' yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle;
    Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ''mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.'' şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ''Basit Yargılama Usulü'' yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 01.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara