Esas No: 2021/5433
Karar No: 2022/9454
Karar Tarihi: 05.12.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5433 Esas 2022/9454 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/5433 E. , 2022/9454 K.Özet:
Davacı, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etti ancak yerel mahkeme davanın reddine karar verdi. Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından esastan reddedildi. Ancak Yargıtay, davacının tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine karar verdi ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı bozdu. Yukarıdaki kararda, davacının tazminat talebinin kabulüne ilişkin kararın bir örneğinin 3. Ağır Ceza Mahkemesine ve Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine iletilmesine hükmedildi. Kanunlar ise, davacının çaya el konulması nedeniyle tazminat talep edemediği, çünkü 466 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca haksız el koyma nedeniyle tazminat istenemeyeceği belirtildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 22.06.2018 tarihli, 2018/785 Esas, 2018/834 Karar sayılı " istinaf başvurusunun esastan reddine " ilişkin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın, davacı vekiline 06.07.2018 tarihinde tebliğ edilmesi ve CMK'nın 331/4. maddesinde adli tatil içinde sürenin işlemeyeceğinin belirtilmesi karşısında, davacı vekilinin kendisine tebliğ olunan hükmü, adli tatil süresi içerisinde, 27/07/2018 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından tebliğnamedeki temyiz isteminin süresinde olmadığından bahisle ret öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan Baykan Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/20 Esas – 2009/141 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının 4926 sayılı kanuna muhalefet suçundan 1540 kg çaya 26.07.2003 tarihinde elkonulduğu yapılan yargılama sonunda zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, kararın 14.03.2012 tarihinde kesinleştiği, elkoyma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanuna tabi olduğu anlaşılmakla;
Davacının müsadere altına alınan çayların bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tazminat ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 5271 sayılı kanun gereğince tazminata esas dosyanı kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürü süreden sonra açıldığından bahisle davanın reddine hükmedilmesi üzerine davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
Davacıya ait çaya 26.07.2003 tarihinde el konulduğu, el koyma işleminin 01.06.2005 tarihinden önce gerçekleşmiş olması nedeniyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 6. maddesine göre, davanın 466 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu ve yapılan ceza yargılamasının sonunda davacı hakkında açılan ceza davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiği dikkate alındığında, haksız el koyma işleminin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı, 466 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü nedeniyle haksız el koyma nedeniyle tazminat istenemeyeceği gerekçesi yerine, elkoyma işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK'nın 142/1 maddesi gereğince değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş olması gerekçesi itibariyle yanlış, sonucu itibariyle doğru kabul edildiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğine yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve Kanuna uygun bulunan ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 22.06.2018 tarihli, 2018/785 Esas, 2018/834 Karar sayılı " istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karara karşı yapılan temyiz isteminin isteme aykırı olarak 5271 sayılı CMK.nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... 3. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de ... Bölge Adliye Mahkemesi 3.Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 05.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.