Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/11948 Esas 2010/1102 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/11948
Karar No: 2010/1102
Karar Tarihi: 08.02.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/11948 Esas 2010/1102 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı tarafından başlatılan kira alacağı ve tahliye istemli icra takibine davalı borçlunun itirazı olmadığı için davacı icra mahkemesinden tahliye istemiş, ancak davalıya ödeme emri tebligatı usulüne uygun yapılmadığından istem reddedilmiştir. Ancak kesinleşen takip nedeniyle borçlu temerrüde düşmüştür. Mahkeme, istemin reddine karar vermek yerine tahliyeye karar verilmesi gerektiğine karar vermiştir. Kararın gerekçesi, tebligatın kesinleştiği tarihten itibaren usulsüzlük iddiasında bulunmamış olmasından kaynaklandığıdır.
Kanun Maddeleri:
- 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. Maddesi
- İcra ve İflas Kanunu'nun 269/a Maddesi
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/11948 E.  ,  2010/1102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... İcra Mahkemesi

    İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazının bulunmaması üzerine davacı icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davalıya ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle istemin reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
    Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 08.06.2007 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşmeye dayanarak kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak takip yapılmasında ve dava açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
    Borçluya gönderilen 13(51) örnek ihtarlı ödeme emri 07.09.2007 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre tebliğ edilmiştir. Süresi içinde itirazda bulunulmaması nedeniyle kesinleşen icra takibi nedeniyle İ.İ.K."nun 269/a maddesine dayalı olarak açılan davanın yargılamasında mahkemece dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin davalıya tebliğ edildiği kabul edildiğine göre davalının bu tarih itibariyle varsa ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğün öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından 07.09.2007 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.30.03.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunmadığından borçlunun temerrüdü de gerçekleşmiştir. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Karar bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara