Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/6104 Esas 2022/9465 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/6104
Karar No: 2022/9465
Karar Tarihi: 05.12.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/6104 Esas 2022/9465 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, koruma tedbirleri nedeniyle davalı Hazine'ye açılan tazminat davasında, davalı Hazine'nin temyiz isteminin, karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında olması nedeniyle reddedildiğini açıklar. Davacının talep ettiği maddi tazminat miktarının el koyma alınma tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunmasına rağmen hükmedilen maddi tazminata dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedildiği belirtilir. Kararda, kanuna aykırı olan bu hususun davacı vekilinin temyiz itirazları nedeniyle yerinde görüldüğü ve hüküm fıkrasının düzeltilerek onaylanması gerektiği sonucuna varılır. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı CMK'nın 237. maddesi ve 142. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, 321. maddesi ve 322. maddesi, 6831 sayılı Kanun ve 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddesi yer alır.
12. Ceza Dairesi         2022/6104 E.  ,  2022/9465 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    I-... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    5271 sayılı CMK'nın 237. maddesinde yer alan, mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilecekleri şeklindeki düzenleme uyarınca tazminat davasına katılma hakkı bulunmayan ... hakkında ilk derece mahkemesince verilen katılma kararı hükümsüz olup, katılma hakkı ve hükmü temyiz hakkının bulunmaması karşısında, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II- Davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 4.270 TL olduğu ve 6831 sayılı kanuna muhalefet suçundan hakkında el koyma tedbiri uygulanan davacının ıslah ile 58.369,28 TL maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.940,19 TL maddi tazminat takdir edilmesi nedeniyle toplam 1.940,19 TL tazminata ilişkin hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
    Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
    III- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Tazminat talebinin dayanağı olan ... (kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/470 Esas – 2012/5 Karar sayılı ceza dava dosyasında, davacıya ait 01 RM 581 plakalı kamyonuna ve 28 ster oduna 6831 sayılı kanuna muhalefet suçundan 07.10.2010 tarihinde el konulduğu, tazminata esas dosyada 11.01.2010 tarihli duruşmada söz konusu kamyonun davacı sanığa teslim kararı verildiği, 12.01.2010 tarihinde kolluk marifeti ile davacı sanığa yediemin sorumluluklarını bildirir tutanağın altında davacı sanığın imzası bulunduğu ancak davacın aracı teslim almadığı ve daha sonra 25.11.2015 tarihinde teslim edildiği, yapılan yargılama sonunda davacı sanığın beraatine, ek karar ile de ruhsat sahibine iadesine karar verildiği, kararın 04.12.2013 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
    Davacının 40.400 TL maddi, ıslah ile de 58.369, 28 TL maddi tazminatın elkoyma tarihinden işleyecek yasal faiz talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davacı hakkında teslim kararı verilmesine rağmen ve davac 1.940,19 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Davacının talep ettiği maddi tazminat miktarına ıslah ile el koyma alınma tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunmasına rağmen hükmedilen maddi tazminata dava tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması,
    Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının (1) numaralı paragrafında yer alan “25.03.2014” ibaresinin çıkartılarak, yerine “07.10.2010’’ ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara