Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5920 Esas 2012/9377 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5920
Karar No: 2012/9377
Karar Tarihi: 14.11.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5920 Esas 2012/9377 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalılar arasında görülen kullanım kadastrosu davası sonucunda, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının düzeltilmesi için açılan dava Kadastro Müdürlüğü yerine Hazine'ye yöneltilmelidir. Ayrıca, binaların yapım tarihleri belirlenmeden yazılı şekilde karar vermek yanlıştır. Davaya ilişkin kanun maddeleri şunlardır: 3402 sayılı Kadastro Kanunu, Ek-4/1. madde, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesi ve 11. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2012/5920 E.  ,  2012/9377 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kullanım kadastrosu sırasında Ortaçeşme Mahallesi çalışma alanında bulunan 1978 ada 15 parsel sayılı 2980,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz ve üzerindekşi 4, 3 ve iki katlı kargir bina ve depo 20 yıldan beri Hakkı Dursun evladı ... ve ... evlatları ...evladı ..."in kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, çekişmeli parsel üzerinde beş adet bina bulunmasına rağmen tespit tutanağında üç bina ile bir deponun tespit edildiğini belirterek, çekişmeli taşınmazın tespit tutanağının düzeltilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine "iş bu taşınmaz ve üzerindeki 4, 3 ve iki katlı kargir bina ve depo 20 yıldan beri Hakkı Dursun evladı ... ve ... evlatları ...evladı ..."in kullanımındadır" ibarelerinin kaldırılarak yerine " İş bu taşınmaz ve üzerindeki 3 adet birer katlı bina, bir adet iki katlı bina, bir adet üç kat ve çatı katından oluşan 4 katlı bina ve depo 20 yıldan beri Hakkı Dursun evladı ... ve ... evlatları ...evladı ..."in kullanımındadır" şeklinde düzeltilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... adına Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine “iş bu taşınmaz ve üzerindeki 4, 3 ve iki katlı kargir bina ve depo 20 yıldan beri Hakkı Dursun evladı ... ve ... evlatları ...evladı ..."in kullanımındadır” ibarelerinin kaldırılarak yerine “İş bu taşınmaz ve üzerindeki 3 adet birer katlı bina, bir adet iki katlı bina, bir adet üç kat ve çatı katından oluşan 4 katlı bina ve depo 20 yıldan beri Hakkı Dursun evladı ... ve ... evlatları ...evladı ..."in kullanımındadır” şeklinde düzeltilmesine, karar verilmiş ise de; dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-4 maddesi gereğince yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen EK 4/1. madde gereğince “6831 sayılı
    Orman Kanunu"nun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11"inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil…” edilir. Kadastro tespitine itiraz davalarında davalı sıfatı, tespit malikiyle birlikte var ise beyanlar hanesinde yararına zilyetlik veya muhdesat şerhi bulunan kişi ya da kişilere aittir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 17.02.2010 gün 2010/7-70 Esas-2010/86 Karar sayılı kararında da değinildiği gibi, aleyhine dava açılanların davalı sıfatlarının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir. HUMK"nun 179/1. maddesi gereğince dava dilekçesinde tarafların ve varsa temsilcilerinin ad ve adreslerinin bildirilmesi gerekmektedir. Bu bildirim esnasında yapılan yanlışlıklardan bazıları, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi sonucunu doğurmamakta, oluşan hataların giderilmesi, davalının temsilcisinde yanılmış olması halinde olduğu gibi olanak dahilindedir. Somut olayda Kadastro Müdürlüğünün davalı gösterilmesinin ve Hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmanın temsilcide yanılgı olarak değerlendirilmesi gerekir. Dava, tutanağın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemi ile açılmış olup, davanın niteliğine göre, husumetin Hazine"ye yöneltilmesi gerekirken, dava dilekçesinde sadece Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmiştir. Dava dilekçesindeki anlatım ve istemden, dava edilmek istenenin aslında Kadastro Müdürlüğü değil, Hazine olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın sadece Kadastro Müdürlüğüne yöneltildiğinden söz edilemez. Ortada belirgin biçimde temsilcide yanılgı hali vardır. O halde Mahkemece temsilcide yanılma hali re"sen gözetilerek, davanın tespit maliki Hazine"ye yöneltilmesi için davacı yana olanak verilmeli, davanın Hazine"ye yaygınlaştırılması halinde davaya devam edilmelidir. Bununla birlikte, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunduğu iddia edilen binaların hangi tarihte yaptırıldığı konusunda bu konuda uzman bilirkişi dinlenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir. Kabule göre de kadastro hakimi doğru sicil oluşturmak zorunda olmasına rağmen mahkemece, tescile ilişkin hüküm kurulmamıştır. Açıklanan hususlar gözetilmeden yargılamaya devam ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara