Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5221 Esas 2012/9356 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5221
Karar No: 2012/9356
Karar Tarihi: 14.11.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5221 Esas 2012/9356 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/5221 E.  ,  2012/9356 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kullanım kadastrosu sırasında Karalar Köyü çalışma alanında bulunan 224 ada 707 parsel sayılı 2673,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın eşit hisseler ile ... oğlu 1950 Doğumlu ... ve ... oğlu 1954 Doğumlu ..."ın işgalinde olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli parselin sadece kendi zilyetliğinde olduğunu belirterek, çekişmeli parselin üzerindeki muhdesatıyla birlikte adına zilyetlik şerhi verilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazın orman niteliğini kaybetmediği ve orman niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; çekişmeli taşınmaz üzerindeki 2/B uygulamasına bir itiraz olmadığından, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı hususu kesinleşmiştir. Uyuşmazlık, davacının taşınmaz üzerinde tek başına zilyet olup olmadığı ve taşınmaz üzerinde muhdesat bulunup bulunmadığı; varsa davacıya ait olup olmadığı noktasındadır. Mahkemece, taşınmazın zilyedinin belirlenmesi için dinlenen mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin beyanları arasında çelişki bulunmaktadır. Açıklanan nedenle yapılan araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece bu çelişkiyi giderecek şekilde mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler tespit bilirkişileri ve tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tanıklar hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı yerel bilirkişi, tanık ve tespit bilirkişilerinden taşınmazın fiili kullanım durumu dikkate alınmak suretiyle kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, ziraatçi bilirkişi raporu ve orman bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde bulunduğu belirtilen mevye ağaçlarının kime ait olup, ne zaman dikildiği hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, ondan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Kabule göre de, kadastro hakimi doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu halde mahkemece taşınmazın tesciline ilişkin hüküm kurulmayıp tutanağın beyanlar hanesindeki mevcut şerhlerin gösterilmesine de karar verilmeden davanın reddine karar verilmesi de isabetsizdir. Açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, talep halinde peşin alınan temyiz karar harcının ilgilisine iadesine, 14.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara