Esas No: 2012/5011
Karar No: 2012/9318
Karar Tarihi: 13.11.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5011 Esas 2012/9318 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Merkez Yeni Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 7 parsel sayılı 209,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı tarafından, davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan men"i müdahale ve tahliye davası, çekişmeli parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli taşınmaza ait parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitin iptali ile davacı ... adına tapuya tescili ile davalılar tarafından yapılan müdahalenin men"ine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafından çekişmeli taşınmazın harici senetle satın alındığı kabul edilerek karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, satış tarihi olarak gösterilen 21.04.2002 tarihinden itibaren çekişmeli taşınmaz kimin ne şekilde zilyet olduğu, satış tarihinden itibaren taşınmazın zilyetliğinin davacı ..."ye hukuken ya da fiilen devredilip devredilmediği, davalı tarafın satış tarihinden sonraki zilyetliğinin, davacı ..."nin izin vermesiyle olup olmadığı araştırılmamış, harici satış senedinde imzası bulunan aza, muhtar ve diğer kişiler tanık sıfatıyla dinlenerek, senette geçen hudutlar itibariyle doğusu ...evi olan senedin mi yoksa doğusu İsmail Katılmış olan senedin mi doğru olduğu, her iki senetteki imzaların doğru olduğunun belirtilmesi halinde, gösterilen hudutların neden farklı düzenlendiği hususlarında ayrıntılı bilgileri alınmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm verilemez. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşabilmek için, öncelikle çekişmeli taşınmazın tapusuz yerlerden olduğu tartışmasız olup; tapusuz taşınmazların, menkul mal niteliğinde olduğu ve zilyetliğin devredilmesiyle mülkiyetin karşı tarafa geçeceği düşünülmeli, davacının dayandığı 21.04.2002 tarihli ev satış senedi başlıklı harici satış senedinin aslı getirtilerek dosya ikmal edilmeli; bundan sonra davada yararı bulunmayan elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, tüm tespit bilirkişileri, harici satış senedinde imzaları bulunan aza, muhtar ya da diğer kişiler ile fen bilirkişisi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; harici satış senedi tarihinden itibaren çekişmeli taşınmaz üzerinde kimin ve hangi sıfatla, ne şekilde zilyet olduğu, satış tarihinden itibaren taşınmazın zilyetliğinin davacı ..."ye hukuken ya da fiilen devredilip devredilmediği, davalı tarafın satış tarihinden sonraki zilyetliğinin, davacı ..."nin izni ile olup olmadığı hususlarında bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, harici satış senedinde imzası bulunan aza, muhtar ve diğer kişilerden senette geçen hudutlar itibariyle doğusu ...evi olan senedin mi, yoksa doğusu İsmail Katılmış olan senedin mi doğru olduğu, her iki senetteki imzaların da doğru olduğunun belirtilmesi halinde, gösterilen hudutların neden farklı düzenlendiği hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkilerin, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak, yöntemince giderilmesine çalışılmalıdır. Bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, belirtilen şekilde araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalılar vekilinin, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.