Esas No: 2012/5263
Karar No: 2012/9289
Karar Tarihi: 13.11.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/5263 Esas 2012/9289 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 1. İCRA MAHKEMESİ
Alacaklısını zarara sokmak kasdiyle mevcudunu eksiltmek suçundan 14.05.2008 tarihli karar ile sanıklar ... ... ve ... hakkında açılan davada şikayet hakkının düşürülmesine; ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan 12.09.2011 tarihli karar ile sanık ... ... hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi ve ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık ..."ın ise beraatine karar verilmiş hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1- İİK"nun 337/a maddesine ilişkin olarak sanık ... ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
Sanık hakkında daha önce verilen 14.05.2008 tarihli mahkeme kararı Dairemimizin 12.10.2009 tarih ve 2009/4978 esas ve 2009/6454 sayı ile onanmasına karar verildiği halde mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda adı geçen sanık yönünden "yeniden karar verilmesine yer olmadığına" kararı yok hükmünde olduğundan, buna ilişkin şikayetçi vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,
2- İİK"nun 337/a maddesine ilişkin olarak ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede,
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA,
3- İİK"nun 333/a maddesine ilişkin olarak ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede,
Sanığın üzerine atılı bulunan İİK’nun 333/a maddesinde yazılı suçun oluşumu için takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketi hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisi sanığın alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle şirket borcunu kısmen veya tamamen ödememesi ve ayrıca bu eylemlerinin başka bir suçu oluşturmaması gerekmektedir. Hal böyle olunca, takibin kesinleştiği tarih itibariyle sanığın yetkilisi olduğu ticaret şirketinin borcu ödeme gücünün bulunup bulunmadığı yönünde şirket defter ve kayıtları ile banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile sanığın beraatine karar verilmesi,
4- İİK"nun 331 maddesine ilişkin olarak sanıklar ... ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik incelemede;
Müşteki vekilinin birleştirilmesine karar verilen 2007/819 esas sayılı dosyada sanıklar ... ve ... ..."ın İİK"nun 331. maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece 14.05.2008 tarih 2007/805 esas 2008//955 karar ile bu dava yönünden de müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine yönelik karar 16.05.2008 tarihinde temyiz edilmesine rağmen, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda verilen 12.10.2009 tarih, 2009/4978-6454 sayılı kararda ticareti usulüne aykırı terk etmek ve İİK"nun 333/a maddesine aykırılık suçlarından dolayı verilen hükümler değerlendirilmesine karşın, alacaklıdan mal kaçırmak kastiyle mevcudu eksiltmek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi hakkında zuhulen hüküm kurulmadığının tespit edilmesi karşısında, 14.05.2008 tarihli hükme ilişkin olarak bu suç yönünden yapılan temyiz incelemesinde,
Dilekçe ekinde bildirilen araçlar ile ilgili olarak ... plakalı araç dışındaki diğer araçların devredildiği tarih üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçtiği anlaşılmakla birlikte ... plakalı araç 31.08.2006 tarihinde devredilmiş olup, alacaklı vekili tarafından takip dosyasında son olarak 29.01.2007 tarihinde işlem yapılmasını takiben 09.03.2007 tarihinde şikayette bulunulması karşısında, ... plaka sayılı araç yönünden şikayetin süresinde olduğunun kabulünün gerekmesi nedeniyle, bu araca ilişkin satışın alacaklıdan mal kaçırma kastiyle yapılıp yapılmadığı yönünde deliller toplanıp tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün kısmen istem gibi BOZULMASINA, 13.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.