Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/10215 Esas 2012/11820 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10215
Karar No: 2012/11820
Karar Tarihi: 15.10.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/10215 Esas 2012/11820 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/10215 E.  ,  2012/11820 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.04.2010 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine bağlı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili kararı temyiz etmiştir.
    Davacının dayanmakta olduğu satış vaadi sözleşmesi gereğince tapuda ... adına kayıtlı bulunan 159 ada 6 parsel sayılı taşınmazın satışı vaat edilmiştir. Dava dilekçesinde satış vaadinde bulunan ...’nın vefat ettiği belirtilmiş ancak dosyaya buna ilişkin nüfus kaydı veya mirasçılık belgesi getirtilmemiştir. Bir başka deyişle, satış vaadinde bulunan ...’nın ölümü belgelendirilmemiştir. Bunun sonucu olarak da davacı ...’nin miras şirketine dahil olup olmadığı da belirlenmiş değildir.
    Mahkemece her ne kadar satış vaadinde bulunan ...’nın terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ancak iştirak çözülmediğinden henüz ifa olanağının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davacının mirasçı olup olmadığı yukarıda belirtilen belgelerle açıklığa kavuşturulmadığından bu şekilde bir gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Bu durumda mahkemece, satış vaadinde bulunan ...’nın nüfus kayıtları veya mirasçılık belgesi getirtilerek davacının elbirliği mülkiyetine dahil olup olmadığı belirlenmeli, elbirliği mülkiyetine dahil ise o takdirde davanın kabulüne karar verilmelidir. Aksi halde, taşınmazın maliki tarafından elbirliği mülkiyeti dışında üçüncü bir kişiye satışının vaat edilmesi halinde ifa olanağı doğmadığından davanın şimdiki gibi reddine karar verilmesi gerekir.
    Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 15.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara