Esas No: 2021/7293
Karar No: 2022/9661
Karar Tarihi: 07.12.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/7293 Esas 2022/9661 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/7293 E. , 2022/9661 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi:Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanıklar ... ve ...’ın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, sanıklar ... ve ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafileri, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kıbrıs Türk ... Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığının 28.02.2011 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında taksirle öldürme suçundan . Türk ... Kuvvetleri Komutanlığı . Askeri Mahkemesinde dava açıldığı, mahkemece 27.06.2012 tarih 2012/44 esas, 2012/103 sayılı karar ile sanıklar ..., ..., ...’ın beraatine, sanık ... hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, anılan kararın askeri savcı, katılan ve katılan vekili tarafından temyiz edildiği, Askeri Yargıtay 1. Dairesinin 30.10.2014 tarih, 2014/0798 esas, 2014/0851 sayılı kararı ile usul ve noksan soruşturma yönlerinden hukuka aykırılıklar gerekçesiyle sanıklar hakkındaki hükümlerin bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine dosyanın Kıbrıs Türk ... Kuvvetleri Komutanlığı Asker Mahkemesinin 2014/405 esas numarasına kaydedildiği, 27.04.2017 tarih ve 30050 sayılı Resmi Gazetenin Mükerrer sayısında yayımlanan Yüksek Seçim Kurulunun 27.04.2017 tarihli ve 663 sayılı kararına göre 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun ... oylaması sonucu kabul edildiğinin ilan edildiği, Anayasa değişikliği uyarınca askeri mahkemeler kaldırılarak, 926 sayılı Kanuna eklenen geçici 45. madde ile Askeri Mahkemelerde bulunan dosyaların ne şekilde devredileceğinin düzenlendiği, bunun üzerine . Türk ... Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 07/08/2017 tarihli yazısı ile kovuşturma dosyasının CMK’nın 13. ve 14. maddeleri gereğince ... Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 24.01.2018 tarihli kararı ile iddianame ve tüm dosya kapsamına göre sanıklar hakkında yargılama yapma görevinin ... Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın ... 3. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildiği ve Askeri Yargıtay bozma ilamından sonra ... 3. Asliye Ceza Mahkemesince yargılamaya devam olunarak sanıklar ... ve ... hakkında taksirle öldürme suçundan kurulan beraate ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından, sanıklar ... ve ... hakkında taksirle öldürme suçundan kurulan mahkumiyete ilişkin hükümler, sanıklar müdafii, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:6723 sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 11/02/2017 tarihli 6771 sayılı Yasanın Geçici Madde 21-E uyarınca "bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve askeri mahkemeler kaldırılmıştır. Kaldırılan askeri yargı merciilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay ve Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya idari yargı merciilerine 4 ay içinde gönderilir" şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında, önceki hükmün Askeri Yargıtay tarafından temyiz incelemesinden geçerek bozulmuş olması karşısında istinaf yasa yoluna tabi olmadığı, temyiz kapsamında bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre, sanık P. Yzb. ...’ın bölük komutanı, sanık P. Bçvş ...’in bölük astsubayı, sanık P.Tğm. ...’ın silah takım komutanı olduğu . 39. Mekanize Piyade Tümen 49.Piyade Alayı 2. Piyade Tabur 4. Piyade Bölük Komutanlığı Celal Karakolunda, olay günü 09.30 sıralarında, havan kısım komutanı sanık P.Astsb. Çvş ... emrinde üç kişiden oluşan ateş idare kısmı, iki kişiden oluşan ileri gözetleyici postası ve dört kişilik havan mangası ile havan atışlarına ilişkin mühimmat olmaksızın eğitim verildiği, ölen P.Çvş ...’ın eğitim sırasında ateş idare uzmanı olarak görevli olduğu, aynı zamanda silah takımı depo sorumlusu olan müteveffanın ateş idare mevzisinden havan başına geldiği ve depoda eğitim mühimmatı olduğunu belirterek eğitim alanına getirmek istediği, sanık ...’ın kabul etmesi üzerine müteveffanın 81mmlik havan eğitim mühimmatını alana getirdiği, sanık ...’ın mühimmatın alt kısmını çevirip kuyruğunda sevk fişeği olup olmadığını kontrol etmediği, ...’ın mühimmatın havanın sağ arka tarafından namluya sürdüğü ve emir talimatlara uygun olarak emniyetli şekilde hemen çöktüğü, mühimmatın namlu dibine kadar inip iğneye çarptığı, patlama olmadığı, daha sonra mühimmatın emniyetli şekilde namludan çıkarılmasını personeline gösterdiği, ardından aynı işlemi bir kez daha tekrar ederek aynı mühimmatı ikinci kez namluya sürdüğü, ikincisinde de patlama olmadığı, mühimmatı emniyetli şekilde namludan çıkardığı, daha sonra eğitime 10 dakika ara verildiği, sanık ...’ın eğitim alanından uzaklaştığı esnada, ateş idare uzmanı olan ve havana mühimmat sürülmesi ile ilgili görev ve sorumluluğu bulunmayan müteveffanın, ateş idare mevziinden çıkarak eğitimde kullanılan mühimmatı alarak havan başına geçtiği, havan manga personellerinin mermiyi geri çıkarması zor olduğu için ikazlarına rağmen, ilk başta şaka yaparak mermiyi namluya ters koyuyormuş gibi yaptığı, daha sonra havan mermisini kuyruğu aşağı gelecek doğru şekliyle namluya sürdüğü, mermi bırakılırken namlu önünde durulmayarak yere çökülmesi gerekirken namlunun içine bakacak şekilde kafasını öne doğru uzattığı, bu esnada eğitim mühimmatının dip kısmında o ana kadar varlığından haberdar olunmayan sevk fişeğinin bu üçüncü denemede ateş alması neticesinde merminin ...’ın kafasına isabet etmesi sonucu yakın mesafeden ateşli silah yaralanması sonucu meydana gelen beyin dokusunun tamamen kafatası dışına çıkmasına bağlı olarak ani ölüm şeklinde hayatını kaybettiği olayda, içinde sevk fişeği bulunan 81mmlik havan eğitim mermisinin silah takım komutanlığına ait depoda bölük envanterinde kaydı olmadan zimmetsiz olarak bulunduğu,11.02.2011 tarihli bilirkişi raporunda, havan eğitim mühimmatının sevk fişeği üzerinde olmamak kaydıyla her türlü havan eğitiminde kullanılabildiği, sevk fişeği takıldığında ancak namlucuk atış alanında kullanılabileceği, sevk fişeklerinin mühimmat olarak değerlendirildiğinden cephaneliklerde muhafaza edilmesi gerektiği, havan eğitim mühimmatının sevk fişeği takılı olmadan malzemeliklerde muhafaza edilebileceğinin belirtildiği, Havan eğitim mühimmatı ile havan silahına ait iğnenin kriminal inceleme raporunda, iğnenin sağlam ve kullanıma elverişli olduğu, atışa engel teşkil edebilecek arızası olmadığı, mühimmat üzerinden sökülen sevk fişeğinin arızalı olmadığı, incelenen mühimmatının namluya birden fazla sürülmüş olup olmadığı hususlarında herhangi bir tespit yapılamadığının belirtildiği, ayrıca 81 mmlik havan eğitim mühimmatlarının gerçek muharebe mühimmatı birebir aynı yapıda üretilip içinde ana imla hakkı (patlayıcı madde) bulunmadığı, her bir MOD 216 model 81 mmlik havan eğitim mühimmatının dip kısmında yer alan sevk fişek yuvalarının boş ve sevk fişek yuvaların kör tapa ile kapatılmış olduğu, atış öncesinde bu kör tapanın sökülerek ayrı bir ambalajda bulunan sevk fişeklerinin mühimmatın sevk fişek yuvasına sonradan takılarak kullanılmakta olduğu, aynı mühimmatın sevk fişeği değiştirilerek yeniden kullanılabilmekte olduğunun belirtildiği olayda,
1-Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ...’ın 27.10.2010 tarihli ifadesinde, deposunda bulunan zimmet fazlası kayıtsız havan eğitim mühimmatları ile ilgili bölük ve tabur komutanına herhangi bir müracatta bulunmadığını beyan ettiği, sanığın da savunmasında, depoda mühimmat olarak değerlendirilmeyecek eğitim yardımcı malzemesi gördüğünü, fakat bu malzemelerin envanter fazlası olduğuna ilişkin herhangi bir tespitinin olmadığını, bu konuda kendisine herhangi bir bildirim yapılmadığına dair beyanları nazara alındığında sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın kusurunun bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanığın kusuru olduguna, illiyet bağının bulunduğuna, görevinin gereğini yerine getirmediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Mahkemece, bilirkişi raporunda, sanığın sevk fişeği takılı vaziyette olan havan mermisinin bulunduğu malzeme deposu üzerinde doğrudan kontrolü olmadığından kusuru bulunmadığının bildirilmesi üzerine, malzeme devir teslimini evrak üzerinden yapması ve mühimmata yer tahsisi konusunda resmi olarak emir ve talimat verilmemesi nazara alınarak sanığa atfı kabil kusur bulunmadığından beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı, mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanığın kusuru olduguna, illiyet bağının bulunduğuna, görevinin gereğini yerine getirmediğine, ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
3-Sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik mahalli Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Havan kısım komutanı olan sanığın, silah takım deposunda sorumluluğu altında havan kısım malzemeleri içinde kontrolsüz şekilde duran mühimmattan olaydan önce haberdar olmayarak, malzemelerin bakım ve kontrollerini periyodik olarak yapmayarak, eğitimde ölen tarafından getirilen merminin kuyruk kısmında sevk fişeği olup olmadığını kontrol etmeyerek meydana gelen olayda tali kusurlu olduğu anlaşıldığından mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının, ölüm ile illiyet bağı bulunmadığından beraat kararı verilmesi gerektiğine, sanık müdafinin illiyet bağı kurulamayacağına, sanıgın öngörmesinin beklenemeyeceğine, beraatine karar verilmesi gerektiğine yönelik, katılan vekilinin ceza miktarına, cezanın paraya çevrilmesine, cezada indirim uygulanmasına yönelik temyiz sebeplerinin reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
4-Sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükme yöneliksanık müdafinin, katılan vekilinin ve mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin incelenmesine gelince,
Silah takım komutanı olan sanığın hazırlık aşamasında alınan bilirkişi raporunda, takım zimmetinden havan kısmına ait ait olanların havan kısım komutanlığına teslim edilmesinde gözetim noksanlığı olduğu, zimmet fazlası malzemenin zimmete aldırılmasında ısrarlı olmadığı, bu malzemeleri kullanan havan kısım komutanlığı ve depo görevlisi üzerinde takip ve kontrol zafiyeti olması nedenleriyle kusurlu olduğunun belirtildiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda silah kısım komutanı olarak deposunda atışa hazır halde sevk fişeği takılı vaziyette havan mermisinin açık alanda bulundurulması, diğer malzemelerden ayrı kilit altında muhafaza etmek üzere tedbir almaması nedenleriyle kusurlu bulunan sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının, ölüm ile illiyet bağı bulunmadığından beraat kararı verilmesi gerektiğine, sanık müdafinin illiyet bağı kurulamayacağına, sanığın kusuru olmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına, katılan vekilinin ceza miktarına, cezanın paraya çevrilmesine,cezada indirim uygulanmasına yönelik temyiz sebeplerinin reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 07.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.