Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4572 Esas 2015/5828 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4572
Karar No: 2015/5828
Karar Tarihi: 03.12.2015

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4572 Esas 2015/5828 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın \"resmi belgede sahtecilik\" suçundan beraat ettiği ancak \"dolandırıcılık\" suçundan mahkum olduğu belirtilmiştir. Ancak, yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle sanığın suçunun olağanüstü dava zamanaşımına tabi olduğu ve zamanaşımının gerçekleştiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı 5320 sayılı Yasaya göre bozulmuş ve sanık hakkındaki kamu davası gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4, 104/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9, 1412 sayılı CMUK'nun 321 ve 322, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8.
21. Ceza Dairesi         2015/4572 E.  ,  2015/5828 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    1-Katılan vekilinin sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun olarak gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,
    2-Katılan vekilinin sanık hakkında "dolandırıcılık" suçundan kurulan beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarına gelince;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık"" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara