Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4976 Esas 2012/9148 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4976
Karar No: 2012/9148
Karar Tarihi: 12.11.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4976 Esas 2012/9148 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/4976 E.  ,  2012/9148 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Davacı tarafça kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yere ilişkin olarak tapu kaydına dayanılarak açılan tescil davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Dava konusu 101 ada 95 parsel sayılı 261.537,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfı ile orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak çekişmeli taşınmazın 3122 metrekarelik bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 03.06.2010 tarihli teknik bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümün davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve Kayadibi Köyü Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı tapu kaydının kapsamında kaldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Ne var ki, davacı tarafın dayandığı 28.11.1934 tarih ve 29 ada 2 parsel numaralı tapu kaydının iktisabının "yeniden" tescil olduğu gelen kayıt örneğinde gösterilmiş ise de, "yeniden" tescil sebebi açıklanmadığı gibi, kayıt ekinde dayanağı olan belgeler de sunulmamış, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 3.6.2010 tarihli krokide kadastro parseli ile tapu kaydının haritasının çakıştırıldığı belirtilmiş olmasına rağmen çakıştırmanın neye göre yapıldığının belirtilmemiş olması ve tapu kaydının haritasında gösterilen 29 ada 1, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 sayılı parsellerin de hangi kadastro parsellerine denk geldiğinin gösterilmemiş olması nedeniyle bilirkişi raporu da denetime elverişli bulunmadığından mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, 28.11.1934 tarih ve 29 ada 2 parsel numaralı tapu kaydının yeniden tescil sebebini gösterir şekilde dayanağı olan belgeler ile birlikte getirtilerek, tapu kaydının haritasında gösterilen 29 ada 1, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 sayılı parsellerin de hangi kadastro parsellerine denk geldiği belirlenip ilgili kadastro parsellerinin tutanak örnekleri ile dayanağı belgeler de getirtilip dosya ikmal edildikten sonra taşınmazların başında yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı ve tarafsız, Alçılı Köyü ve Kayadibi Köyü dışındaki komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında, davacının dayandığı tapu kaydı ile kadastro paftası, ölçekleri eşitlenerek sabit noktalar esas alınmak suretiyle çakıştırılarak uygulanmalı; tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli; keşfe götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını gösteren ve keşfi takibe imkan veren ayrıntılı kroki düzenlettirilmelidir. Uygulama sonucu, temyize konu taşınmaz bölümünün kısmen ya da tamamen tapu kaydı kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde, mera parselinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü ile mera parseli arasında ayırıcı bir unsurun bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mahkemece yapılacak gözlem tutanağa geçirilmelidir. Taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime, nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığını açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 12.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara