16. Hukuk Dairesi 2012/6076 E. , 2012/9075 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Kayabeyi Köyü 119 ada 75 parsel sayılı 111.702,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı belirtilerek ham toprak vasfı ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, taşınmazın bazı bölümlerinin kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacıların Köy Tüzel Kişiliğine yönelik davalarının husumet nedeniyle, Hazineye yönelik davalarının esastan reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Kadastro davaları tespit maliklerine yöneltilerek açılır. Davacılarca dava dilekçesinde davalı gösterilen Köy Tüzel Kişiliği lehine yapılmış bir tespit bulunmadığı gibi, taşınmazın tespit edilen niteliği itibari ile tespit maliki Hazine ile mecburi dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davalı Köy Tüzel Kişiliğine karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine ilişkin hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2 - Esasa ilişkin temyiz incelemesine gelince; Mahkemece Köy Tüzel Kişiliği adına kayıtlı 18.02.1939 tarih ve 918 sıra numaralı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Tespit maliki olmayan usulüne uygun olarak da davaya katılmayan köy tüzel kişiliği adına kayıtlı tapu kaydına değer verilmek suretiyle karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, tapu kaydının sınırları itibari ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu çalışma alanındaki her yere uyabilecek nitelikte olduğu da gözetilmemiştir. Hal böyle olunca; taşınmazın özelliği itibariyle ot biçmek suretiyle sürdürülen zilyetliğe değer verilerek, zilyetlikle iktisap şartlarının da oluştuğu göz önünde bulundurulmak suretiyle zilyet oldukları bölümlerin davacılar adına tesciline karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle, Hazine lehine oluşturulan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde ilgisine iadesine, 08.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.