Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2935 Esas 2022/9832 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2935
Karar No: 2022/9832
Karar Tarihi: 12.12.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2935 Esas 2022/9832 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, davacının suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan tutuklandığı süreler nedeniyle tazminat talebinden kısmen kabul edilmesine karar vermiş ancak davalı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir. Davacı vekilinin temyiz istemi kabul edilerek, davacının tutuklama sürelerine ilişkin tazminat talebinin dosya içeriği detaylı olarak incelenmeden belirlendiği, davacının diğer suçlardan tutuklu kaldığı sürelerin mahsup edilip edilmediği gibi hususların göz önüne alınmadığı, davacının faiz talebine yazılı ıslah talebi sunduğu ancak bu talebin davalıya tebliğ edilmediği tespit edilmiştir. Bu sebeplerle karar, isteme aykırı olarak bozulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir. 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak karar bozulmuştur. Davacı ile ilgili sorgu zaptı, tutuklama ve tahliyeye ilişkin belgelerin dosya içine alınarak tazminat talebinin dayanağı belirlenmelidir. Davacının söz konusu durumda faiz talebini ıslah talebiyle sunduğu ve talebin davalıya tebliğ edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatta öngörülen şartların tespit edilerek kesinleşen tarihlerin belirlenmesi istenmiştir.
12. Ceza Dairesi         2022/2935 E.  ,  2022/9832 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat


    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 5.810,00 TL olduğu ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan 16.06.2011-20.07.2011 tarihleri arasında 34 gün tutuklu kalan davacının 1.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi nedeniyle toplam 3.000,00 TL tazminata ilişkin hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
    Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
    2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Tazminat talebinin dayanağını oluşturan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/4397 soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde davacının suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan 16.06.2011-20.07.2011 tarihleri arasında 34 gün tutuklu kaldığı, yapılan soruşturma sonunda Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar verildiği, kararın 21.05.2015 tarihinde kesinleştiği, davanın tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK hükümlerine tabi olduğu;
    Davacının 1.000,00 TL maddi,100.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece maddi tazminat talebinin reddi ile, 6.000,00 TL manevi tazminatın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, tazminat talebinin dayanağını oluşturan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/4397 soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde davacının ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/8007 soruşturma sayılı dosyası kapsamında tutuklandığı, Dairemizce UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede davacının aynı tutuklama müzekkeresi ile Göreve ilişkin Sırrın Açıklanması suçundan da tutuklu olduğu ve bu suça ilişkin olarak ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/197 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığı görülmekle, her iki soruşturma dosya arasındaki bağlantı tespit edilerek, davacının hangi suç ya da suçlardan, hakkında yürütülen soruşturma dosyalarından hangisine esas olmak üzere tutuklandığı dosya içeriğinden anlaşılamadığından, davacı ile ilgili sorgu zaptı, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak; tutuklamanın hangi suç yada suçları kapsadığı, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi, davacının tutuklanmasına neden olan suç ya da suçlardan verilen kararların kesinleşip kesinleşmedikleri, kesinleşmiş olmaları halinde kesinleştikleri tarihlerin tespiti ile koruma tedbirleri nedeniyle tazminat verilmesine ilişkin 5271 sayılı CMK'nın 141/1. ve devamı maddelerinde belirtilen şartların bulunup bulunmadığının şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, kabule göre de, davacının dava dilekçesinde hükmedilecek tazminat miktarlarına faiz talep etmemesine rağmen tayin olunan manevi tazminat miktarına karar tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelerin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, maddi tazminat talebinin reddi ile 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde;
    Bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    HMK’nın 177/2. maddesindeki "Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir." şeklindeki emredici hüküm karşısında, davacının dava dilekçesinde faiz talebinin olmamasına karşın, bozmadan sonra davacı vekilinin, 14.02.2022 tarihli dilekçesi ile talep edilen tazminat miktarına tutuklama tarihinden itibaren yasal faiz talep ederek yazılı ıslah talebinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, ıslah talebine ilişkin talebin davalı tarafa tebliğ edilmesi gerekirken mahkemece bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmayarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, davacı vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara