16. Hukuk Dairesi 2012/7169 E. , 2012/9028 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Necip Fazıl Mahallesi çalışma alanında bulunan 128 ada 5 parsel sayılı 302,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz üzerindeki iki katlı kargir bina ve bahçesinin olarak 10 yıldan beri ..."ın kullanımında olduğu şerhi verilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., beyanlar hanesinde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine, taşınmazın bahçe ve üzerinde iki katlı bina olarak 2008 yılından beri davacı ..."un fiili kullanımında olduğunun şerh edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasa"ya eklenen Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davacı, çekişmeli taşınmaz ve taşınmazın üzerinde bulunan tek katlı evin kullanım durumunun yanlış tespit edildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davalı ..."nın taşınmaz üzerindeki binanın iki katlı olduğu ifadesini de içerir kabul beyanına itibar edilerek, davacının dava dilekçesindeki talebi dikkate alınmaksızın, taşınmaz üzerindeki binanın kaç katlı olduğuna ilişkin tespit tutanağının edinme sebebi ile beyanlar hanesindeki muhdesat şerhi arasında ortaya çıkan çelişki de giderilmeden, taşınmazın bahçe ve üzerinde iki katlı bina olarak 2008 yılından beri davacının kullanımında olduğunun şerhine karar verilmiştir. Her ne kadar davalı ... davayı kabul etmişse de, taşınmazın mülkiyeti Hazineye ait olduğuna göre, ileri sürülen zilyetlik iddiasının Hazineye karşı da kanıtlanması zorunludur. Ne var ki, Mahkemece, taşınmaz üzerinde kimin zilyet olduğunun tespiti için keşif yapılmamış, çekişmeli taşınmaz üzerindeki kullanım durumu yöntemince araştırılmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile keşif yapılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklara çekişmeli taşınmazın fiilen ve ne kadar süreyle, kim veya kimler tarafından kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, gerektiğinde bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, taşınmaz üzerindeki binanın kaç katlı olduğu hususundaki çelişki üzerinde durulmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre, tutanağın beyanlar hanesinde yer alan davalı ..."nın zilyet olduğuna ilişkin şerh iptal edilmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde davacı ... lehine kullanım şerhi verilmesi de isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.