Esas No: 2021/7059
Karar No: 2022/9823
Karar Tarihi: 12.12.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/7059 Esas 2022/9823 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/7059 E. , 2022/9823 K.Özet:
Davacı, özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, hırsızlık suçlarından tutuklu kalmıştır. Ancak yapılan yargılama sonucunda beraat etmiştir. Tutuklama tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davacı lehine maddi tazminat talebini kısmen kabul etmiş ve tutuklama tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine hükmetmiştir. Dava hükümlerinden davacı ve davalı vekilleri itiraz etmiştir. Yargıtay Ceza Dairesi, davacının gelirinin asgari ücret miktarından düşük olduğunu belirlemiş ve maddi tazminat miktarını güncellemiş, fazla maddi tazminata hükmedildiğini belirlemiş ve hükmü bu nedenle bozmuştur. Yeniden yargılamayı gerektirmeyen konuda, hüküm fıkrasındaki maddi tazminat miktarı düşürülmüş ve sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hüküm onanmıştır.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi: Tutuklama halinde tazminat talebinin yasal şartlarını belirler.
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi: Kararın temyizine ilişkin düzenlemeleri belirler.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: Bozma kararının uygulanması hakkında düzenlemeleri belirler.
- 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi: Yeniden yargılama gerektirmeyen bozma nedenlerinde karar verilmesi hakkında düzenlemeleri belirler.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/990 Esas – 2014/744 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, hırsızlık suçlarından 28.06.2013 – 08.01.2014 tarihleri arasında 194 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 09.02.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 40.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 5.953,48 TL maddi, 12.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işletilecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacının nakliyecilik yaptığının belirtildiği ve davacı tarafça sunulan geçici vergi beyannamelerine göre de vergi kaydının bulunduğu dikkate alınarak, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin olarak düzenlenen yıllık vergi beyannamelerinin onaylı birer sureti ilgili kurumdan temin edilip incelenerek maddi zararın belirlenmesi gerektiği, davacının gelirinin asgari ücret miktarından düşük olduğunun tespit edilmesi halinde ise tutuklu kalınan süreye ilişkin olarak 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplama yapılarak 5.099,21 TL’nin maddi tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 5.376,36 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işletilecek yasal faizi ile davalı hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine, davacı lehine yüksek vekalet ücreti verildiğine ilişkin temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan "5.099,21" TL yerine, bu miktarın üstünde kalacak şekilde "5.376,36" TL olarak tayin edilmesi suretiyle, yerel mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 08.04.2019 tarih, 2019/291 - 2019/4658 sayılı bozma ilamının gereği yerine getirilmeden, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının ilk paragrafında yer alan maddi tazminat miktarının “5.099,21” TL’ye düşürülmesi ve buna göre değişen toplam tazminat miktarı dikkate alınarak hüküm fıkrasının dördüncü paragrafında yer alan vekalet ücretine ilişkin ''1.244,08 TL'' ibaresinin çıkarılarak yerine ''1.211,90 TL'' ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.