Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/3786 Esas 2022/9826 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3786
Karar No: 2022/9826
Karar Tarihi: 12.12.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/3786 Esas 2022/9826 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, yasa dışı örgüte katılmak ve diğer suçlardan dolayı 1916 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı için tazminat talebinde bulunan davacının talebinin kısmen kabul edilmesine itiraz etti. Yerel mahkeme, davacıya 24.359,49 TL maddi ve 35.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verdi. Ancak davacının hakkında hangi suçlardan ne zaman karar verildiği belirsiz olduğundan, hükümlerin kesinleşme tarihleri net olmadan tazminat talebinin açılıp açılmadığı belirlenemedi. Bu nedenle mahkeme kararı bozuldu ve daha detaylı bir inceleme yürütülmesi istendi. 466 sayılı Ceza Kanunu'nun 1. maddesinde, tazminat isteminin zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği durumlarda sadece belirli hallerde tazminat istenebileceği belirtilmektedir. Kararda ayrıca net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiği de vurgulanmaktadır.
12. Ceza Dairesi         2022/3786 E.  ,  2022/9826 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Tazminat talebinin dayanağı olan ... Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin (kapatılan ... 1. Ağır Ceza mahkemesi) 2004/393 Esas – 2009/390 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının yasa dışı silahlı örgüt kurmak veya katılmak, kasten yaralama, patlayıcı madde bulundurma ve anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak suçlarından 18.05.1981-15.08.1986 tarihleri arasında 1916 gün gözaltına ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda yasa dışı silahlı örgüt kurmak veya katılmak suçundan zaman aşımı süresinin dolması sebebiyle düşmesine, diğer suçlardan beraatine hükmedildiği, her ne kadar mahkemenin cevabi yazısında kesinleşme şerhine rastlanılmadığı belirtilmiş ise de dairemizce UYAP üzerinden yapılan araştırmada düşme ve beraat hükümlerinin 25.05.2011 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü, tutuklama tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanuna tabi olduğu anlaşılmakla;
    Davacının 50.000,00 TL maddi, 500.000.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 25.085,04 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede; beraat hükmünün davacı (sanık) yönünden hangi tarihte kesinleştiği, kesinleşme şerhli karar örneğinin davacıya (sanığa) tebliğ edilip edilmediği veya davacının (sanığın) hükmün kesinleştiğini dosyadan belge almak ya da benzeri yollarla öğrenip öğrenmediği ve dolayısıyla tazminat davasının 466 sayılı Kanunun 2. maddesinde öngörülen 3 aylık sürede açılıp açılmadığı belirlenmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, kabul ve uygulamaya göre de; zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi nedenine dayanan tazminat istemlerinin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde tahdidi şekilde sayılan tazminat istenebilecek haller içinde bulunmadığı da dikkate alınarak, davacının hangi suçlardan tutuklandığının, hakkında hangi suçlardan hangi tarihlerde ne karar verildiğinin anlaşılamadığı dikkate alındığında, bahse konu tüm müzekkere, karar ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneklerinin dosya içine alınması ve her ne kadar ceza infaz kurumunca çıkan yangın nedeniyle infaz evraklarına ulaşılamadığı bildirilmiş ise de, tutuklama müzekkeresinin infazına ilişkin evrakların tazminat davasının dayanağı olan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/393 Esas - 2009/390 Karar sayılı dosyasında bulunup bulunmadığının da araştırılarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, davacının tutuklama ve tahliye tarihleri ile infaz edilen sürenin tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve de tazminat isteme koşullarının değerlendirilmesi sonrası bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, davacının mahkemenin kabulüne göre 18.05.1981-15.08.1986 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığının kabul edilmesi durumunda, maddi tazminatın net asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilmeden, bilirkişi raporunda brüt asgari ücret üzerinden yalnızca gelir ve damga vergisi düşülerek, eksik yasal kesinti yapılması suretiyle maddi tazminatın fazla tayini, hükmolunan manevi tazminat miktarının belirlenen ölçütlere uymayıp fazla tayini, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 24.359,49 TL maddi, 35.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti ödenmesi gerektiğine, hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna ilişkin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 12.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara