Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4147 Esas 2022/9940 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4147
Karar No: 2022/9940
Karar Tarihi: 13.12.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4147 Esas 2022/9940 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2020/4147 E.  ,  2022/9940 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme



    Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... ve sanıklar ... ve ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    24 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 299. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde, her ne kadar sanık ... duruşmalı inceleme isteminde bulunmuş ise de, talep uygun görülmeyip duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yapılan incelemede;
    23.10.2011 tarihinde 13:41 sıralarında, merkez üssü Kasımoğlu köyü civarı olan değeri değişik kuruluşlara göre 7,1 ile 7,3 arasında değişen, odak derinliği 19,02 km olan depremin meydana gelmesi üzerine, Bütün Apartmanının yıkılması ve çökmesi sonucu bir kişinin göçüğe (depreme) bağlı olarak öldüğü, şikayeti devam etmekte olan üç kişinin yaralandığı olayda;
    ... Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığına bağlı İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından Ağustos 2012 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporuna göre; binanın yapım yılı tam olarak bilinmemekte olup, 25.04.2007 tarih ve 2007/05 numaralı yapı ruhsatından binanın 2007 yılından sonra yapıldığının anlaşıldığı, dosya kapsamında apartmana ait mimari ve statik projelerin bulunduğu, ancak elektrik tesisat projesi, zemin etüt raporu ile statik hesap raporlarının mevcut olmadığı,
    Bütün Apartmanının yapım yılına göre 2007 Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik kapsamına girdiği, 23.11.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre binanın taşıyıcı sisteminin betonarme olup, zemin ve 5 normal olmak üzere toplam 6 kattan oluştuğu, yapı ruhsatı ve mimari projeden binanın zemin ve 3 normal olmak üzere toplam 4 kattan oluştuğu, yapı ruhsatı ve projelerden binanın kat sayılan arasında farklılıkların bulunmadığı ancak yapı ruhsatında belirtilen bina toplam yüksekliğinin projeler ile uyumlu olmadığının tespit edildiği,
    2007 Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmeliğin "3.2 Genel Kurallar" bölümünde deprem bölgelerinde kullanılacak binalarda dikkate alınması gereken minimum beton sınıfları hakkında bilgiler verildiği, Bütün Apartmanına ait karot numuneleri üzerinde gerçekleştirilen merkezi basınç deneyi sonucunda, numunelerin ortalama basınç dayanımının 4.56N/mm2 olarak elde edildiği, elde edilen karot basınç dayanımlarının 2.79-5.53N/mm2 arasında değiştiği, bunun da binada dökülen betonun oldukça heterojen olduğu anlamına geldiği gibi, elde edilen ortalama basınç dayanımının da, 2007 yılında yayımlanan Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C20'yi sağlamadığının tespit edildiği, yıkılan binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olduğu, ön inceleme ve bilirkişi raporları ile proje verilerine göre kolon sayıları, boyutları, donatı çap ve adetlerinde farklılıklar olduğu, etriye çapı açısından yeterlilik gözükürken, etriye aralığı açısından da yetersizlikler olduğu, parça beton numuneler içerisinde boyut itibariyle standart dışı büyüklükte agregaların olduğu, çelik donatı çubuğu örnekleri üzerinde gerçekleştirilen çekme deneyi sonucunda da bir kısmının ilgili standardın S420 için öngördüğü kriterleri sağlamadığının belirlendiği, sonuç olarak dosya kapsamında yapılan inceleme, değerlendirme ve elde edilen bulgular neticesinde, söz konusu binada projelendirme, yapım ve ... bitimi aşamalarında Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik ve İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmadığının rapor edildiği,
    Mahkemece hükme esas alınan 15.06.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; dava konusu depremde yıkılan Bütün Apartmanına ilişkin görsel ve deneysel olarak tespit edilen teknik yetersizlikler olduğu, teknik uygulama sorumluluğunu üstlenen fenni mesul inşaat mühendisi olarak, sanık ...'nin binanın mimari projesini çizdiği, statik proje ve hesaplarını yaptığı aynı zamanda da fenni mesul olarak işin bitimine kadar gerek malzeme, gerek işçilik yönünden TSE’ye uygun hareket etmekle yükümlü olduğu,
    3194 sayılı İmar Kanunun 28. maddesinde yapının fenni mesuliyetini üzerine alan meslek mensuplarının, (fenni mesul mimar ve mühendisler uzmanlık alanlarına göre) yapının, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini denetlemekle görevli olduğu, ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılması halinde durumu ruhsatı veren Belediyeye bildirmekle mükellef olduğunun düzenlendiği, sanığın fenni mesul olmaktan kaynaklanan denetim görevini yerine getirmediği, dolayısıyla binanın yıkılmasına neden olan imalat hatalarından sorumlu olduğu, sanıklar ... ve ...'ün ise, söz konusu binanın sahibi ve müteahhidi olarak yapımından sorumlu olduğu halde, yürürlükteki kurallara uygun bir inşaat yaptırmak bakımından kendi üzerine düşen dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle kusurlu olduğunun kabul ve tespit edildiği anlaşılarak yapılan incelemede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ile sanıklar ... ve ... müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK'nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, yürürlükteki kurallara uygun bir inşaat yaptırmak bakımından dikkat ve özeni göstermeyen, binadaki malzeme ve donatı yetersizliklerini denetlemeyen, bu nedenle birinci derecede deprem bölgesinde bulunan Bütün apartmanının tamamen çökmesine ve bir kişinin göçük altında kalarak ölmesine, şikayeti devam etmekte olan üç kişinin de yaralanmasına asli kusurlu olarak neden olan sanıklar ..., ... ve ... hakkında, ... ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanıklar hakkında eksik cezaya hükmolunması,
    2-Birinci derece deprem bölgesinde yıkılan Bütün Apartmanından alınan karot numunelerinin teknik bilirkişiler tarafından incelenmesi neticesinde; binada kullanılan betonun 2007 tarihli Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C20'yi sağlamadığının tespit edildiği, yıkılan binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olduğu, ön inceleme ve bilirkişi raporları ile proje verilerine göre kolon sayıları boyutları, donatı çap ve adetlerinde farklılıklar olduğu, etriye aralığı açısından yetersizlikler olduğu, parça beton numuneler içerisinde boyut itibariyle standart dışı büyüklükte agregaların olduğu, çelik donatı çubuğu örnekleri üzerinde gerçekleştirilen çekme deneyi sonucunda bir kısmının ilgili standardın S420 için öngördüğü kriterleri sağlamadığının belirlendiği; bu yetersizlik ve eksikliklerin binanın yıkılmasında etkili olduğu; sanıkların yıkılan binanın proje aşamasında, yapım aşamasında ve ... bitimi aşamasında, üzerilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, öngörülebilen bu netice bakımından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan sanıklar ..., ... ve ... hakkında bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, tayin olunan cezalarında 5237 sayılı TCK'nın 22/3. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-TCK'nın 53/6. maddesinde “belirli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde 3 aydan 3 yıla kadar bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınabileceğine karar verilebileceğinin düzenlendiği, bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerekmekte olup, inşaat mühendisi olduğu anlaşılan sanık ...'nin çalışmasının ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen bir meslek olmadığı nazara alınmadan çalışma hürriyetini kısıtlayacak şekilde mesleğini icrasında bulunmaktan 10 ay süre ile yasaklanmasına karar verilmesi,
    4-Taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak tahsiline karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık ... ile sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 13.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara