Esas No: 2012/9951
Karar No: 2012/11575
Karar Tarihi: 11.10.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/9951 Esas 2012/11575 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.06.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve davacı köy adına mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 21.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... Köyü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, merada kadim yararlanma hakkına elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır.
Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ile davalı köy vekili temyiz etmiştir.
Davacı köy tüzel kişiliği vekili, kadastro çalışmaları sırasında davalı ... köyü sınırlarında kalan 101 ada 126 parsel sayılı taşınmazın sınırlarını belirttiği kısmının davacı köyün kadim merası olduğunu belirterek davalı köyün dava konusu parselin bu kısmına elatmasının önlenmesi için dava açmıştır. Davacı iddiasını kadimlik iddiasına dayandırmış ve tanık listesi sunmuştur. Kadimlik iddiası, Dairemizin 05.10.2010 tarih ve 2010/6972-9830 esas ve karar sayılı ilamında belirttiğimiz üzere, keşif yapılarak dava konusu taşınmazla herhangi bir yararlanma ilişkisi bulunmayan yansız anlatımda bulunabilecek, yöreyi iyi bilen ve çevre köylerde yaşayan yaşlı kişilerden seçilerek yerel bilirkişiler ile iddia sahibinin gösterdiği tanıkların taşınmaz başında dinlenerek,
sorulara verilecek cevaplara göre sonuca varılması gereken bir konudur. Mahkemece bozma kararına uyularak 14.06.2011 tarihinde keşif yapılmıştır. Ancak keşifte hazır olmaları için davacı tanıklarına tebligat yapılmamış ve keşifte yerel bilirkişi dinlenmemiştir. Sadece davacı tarafın göstermiş olduğu yerin ölçümü yapılmıştır. Fen bilirkişisi ..."ın 20.06.2011 tarihli raporunda "davacının zeminde göstermiş olduğu yerden yapmış olduğu ölçümleri kadastro paftası ile çakıştırdığında davacının gösterdiği yerin 855.769.26 m2 yer olduğu" belirtilmiştir. Mahkemecede bu miktar esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ayrıca mahkeme, kararına dayanak olarak, Dairemizin bozma kararında karar vermeye yeterli olmadığını belirttiği bozma öncesi yapılan keşifteki yerel bilirkişi ve davalı tanıklarının beyanlarını esas almıştır. Ancak mahkemece ilk hükümde aynı keşif ve beyanlara dayanarak davanın reddine karar verilmiştir. Bu başlı başına bir çelişkidir.
Somut uyuşmazlıkta 4721 sayılı TMK"nın 6.maddesi gereğince iddiasını ispat etmesi gereken davacı köydür. Davacı köyün tanıkları dinlenmeden sadece keşifte gösterdiği yerler ve bozma öncesi keşifteki beyanlar dikkate alınarak hüküm kurulması doğru değildir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olmasına rağmen gereği yerine getirilmemiştir. O halde mahkemece; Dairemizin 05.10.2010 tarihli bozma ilamında belirttiği gibi yeniden keşif yapılarak, davacı tanıklarının keşif mahallinde hazır olması ve beyanlarının alınması sağlanmalı, çevre köylerden belirlenen tarafsız yerel bilirkişiler dinlenmeli, taşınmazdaki kadimlik durumu bozma kararımızda belirttiğimiz kurallara uygun olarak araştırmalı, keşfe katılan uzman bilirkişilere keşfi izlemeye elverişli ve olası raporlar arasındaki çelişkileri giderecek açıklamaları da içeren rapor tanzim ettirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususlara dikkat eldilmeden eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 11.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.