Esas No: 2012/10557
Karar No: 2012/11569
Karar Tarihi: 11.10.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/10557 Esas 2012/11569 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.06.2009 ve 19.06.2009 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit birleşen dosyaya sunduğu 09.07.2009 tarihli dilekçe ile de istirdat istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davacının fazla ödemeye ilişkin davasının reddine dair verilen 23.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı iş sahibi, asıl davada davalı ile aralarında boya- badana vs. işlerin yapımı konusunda sözleşme bulunduğunu, sözleşme kapsamındaki 2 adet 500,00 TL"lik senet bedellerinin ödenmesine rağmen davalının icra takibine giriştiğini, bu senetler sebebiyle borçlu bulunmadığının tespitini, birleştirilen davada ise aynı akti ilişki sebebiyle iş bedeline karşılık davalıya her biri 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL"lik senedi ciro ettiğini, bedellerini makbuzla ödendiğini, ancak davalının bedelsiz kalan bu senetlere dayanarak icra takibi yaptığını toplam 3.000,00 TL"lik senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tespitini, birleştirilen bir başka davasında ise boya-badana vs. işlerinin 10.540,00 TL bedelle yapımı konusunda davalı ile sözleşmeleri bulduğunu, ancak yaptırdığı tespitte bu işlerin 6.033,50 TL"ye yapılacağının saptandığını, fazla ödeme tutarı olan 3.950,50 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece, asıl ve birleştirilen davalar kabul edilmiş, Dairemizin 17.10.2011 tarih 2011/9092-12139 Esas ve Karar sayılı ilamı ile yalnız birleştirilen 2009/908 Esas sayılı davada verilen kabul kararı yönünden yani yaptırılan işin toplam maliyetinin sözleşmede kararlaştırılan bedelden daha az olması nedeniyle aradaki farkın talebine ilişkin davanın kabulüne ilişkin
kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, davacı iş sahibinin fazla ödemeye ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde davalı ile aralarındaki sözleşmeden doğan 500,00 TL"lik senetlerden dolayı ve birleştirilen 2008/816 Esas sayılı dosyada toplam 3.000,00 TL"lik senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile birleştirilen 2009/908 Esas sayılı dosyada da yapılan işe karşı ödenen fazla kısmın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece verilen ilk kararda davacının bütün talepleri kabul edilmiştir. Dairemizce mahkemenin vermiş olduğu karar birleştirilen 2009/908 Esas sayılı dosya yönünden bozulmuştur. Ancak mahkemece bozma kararına uyularak 2009/908 Esas sayılı dosya yönünden hüküm kurulmuştur. Oysa Dairemizin bozma kararı ile ilk hüküm tamamen ortadan kalkmıştır.
Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. Maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle “aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.