Esas No: 2021/5654
Karar No: 2022/10039
Karar Tarihi: 15.12.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5654 Esas 2022/10039 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/5654 E. , 2022/10039 K.Özet:
Sanıkların çalıştıkları bir fabrikada taksirle öldürme suçu işledikleri iddiasıyla yargılandıkları ve mahkemenin sanık avukatlarının yetersiz bilirkişi raporları nedeniyle cezalarının beraat kararına çevirilmesi taleplerini reddettiği belirtiliyor. Bununla birlikte, sanıkların kusursuz olduğu tespit edilen bazı suçlamalardan beraat etmesi gerektiği belirtiliyor ve kararda aşağıdaki kanun maddeleri açıklanmaktadır:
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318. maddesi: İtirazın reddedilmesi durumunda yapılan incelemenin usulüne uygun olması ve verilen kararın hukuki dayanağı ile uyumlu olması gerektiğini belirtir.
- TCK’nın 50. maddesi: Ceza hukuku kapsamında karar verilen suça ilişkin ceza miktarının belirlenmesinde dikkate alınan faktörlerden biridir.
- Kanunun 223/2-c maddesi: Sanığın kusursuz olduğu belirlenen suçlamalardan beraat etmesi gerektiği durumlarda uygulanan maddeyi ifade eder.
- Kanunun 223/2-a maddesi: Sanığın suçlamaya yönelik yeterli delil olmaması nedeniyle beraat etmesi gerektiği hallerde uygulanır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
4-...
Suç : Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanıklar ... ve ...’in beraatine, ... ve ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre, ... Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş Denim Boya Tesisleri isimli fabrikada, 08.12.2012 cumartesi günü 16.00-24.00 vardiyasında indigo boya işçisi olarak çalışan ...’un, boya hazırlama bölümünde 2 nolu ön işlem tankında yeni boya hazırlanması gerektiğinden, zeminde bulunan boya bidonundan kendisine verilen reçeteye göre sülfür içerikli boyayı (negro sulfatex sn- 155) 2 nolu boya tankına taşıdığı, daha sonra 2 nolu tankın hemen yan kısmında 3 nolu oksidasyon tankına ilave edilmek üzere tankların batı tarafında bulunan zemindeki hidrojen peroksit veya asedik asit bidonundan doldurduğu 15-20 litrelik plastik kovayı platform üzerine getirdiği ve muhtemelen getirdiği hidrojen peroksit veya asedik asiti 3 nolu tank yerine 2 nolu tanka boşaltması ile ani reaksiyon meydana gelerek yoğun şekilde gaz çıkışı meydana geldiği, ...’un yere düştüğü, yakınında çalışan ...’in de yardıma giderken onun da gazdan etkilendiği, alınan otopsi raporlarına göre işçilerin gaz zehirlenmesi sonucu öldükleri, şikayetçi olmayan on işçinin yaralandığı, sanık ...’nin ... Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş sahibi ve yönetim kurulu başkanı, sanık ...’ın (kimyager) boya terbiye müdürü, sanık ... Ceğil’in formen – vardiya amiri olduğu, ... yerinin ... sağlığı ve güvenliği hizmetini ... ve Güvenlik Biriminden aldığı, sanık ...’nin sözleşme gereğince ... işyerinde ... güvenlik uzmanı olduğu,
I-Sanık ... ve ...’ın mahkumiyetlerine yönelik sanıklar müdafii ve katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında verilen hapis cezasının TCK’nın 50. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesi gerektiğine yönelik tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
05.06.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda, sanık ...’nin hafta sonu vardiyalarda yetkili teknik eleman bulundurmaması, boyahanede kimyasalların kullanımı sırasında yanlış kullanıma sebep olmamak için yeterli tedbir alınmaması, kimyasal kaplarının üzerine uygun etiketler konmaması, denetim mekanizması oluşturulmaması, ... güvenliğinin işçilerin insiyatifine terk edilmesi, çalışanların mesleki yönden ve ... sağlığı ve güvenliği yönünden gereği gibi eğitilmemiş, emniyetli çalışma alışkanlığı kazandırılmamış olmasından dolayı asli kusurlu, sanık ...’ın ... yerinde kullanılan kimyasalların karıştırılmaması için uygun ve emniyetli bir sistem kurmaması, uygun etiketleme yapılmaması, haftasonu vardiyalarında yetkili teknik elemanlar görevlendirilmemesinden dolayı tali kusurlu olduğunun belirlendiği anlaşılmakla, hükme esas alınan raporların oluş ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla, yerel mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin yetersiz bilirkişi raporlarıyla hüküm kurulduğuna, illiyet bağının olmadığına, kusur durumuna, ceza miktarına, beraat kararı verilmesi gerektiğine, TCK’nın 50. maddesinin uygulanmamasına, katılan vekilinin kusur durumuna, ceza miktarına yönelik temyiz sebeplerinin reddi ile hükmün kısmen isteme uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar... ve ... hakkında verilen beraat kararlarına yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
05.06.2015 bilirkişi heyet raporunda, sanık ...’nın olay günü izinli olması, kazanın büyük oranda bir anda gelişen hatadan kaynaklanması, ... güvenliği eğitiminden ziyade mesleki eğitim yetersizliğinden kaynaklanmasından dolayı kusurunun olmadığı, sanık ...’ın kaza sebepleri arasında alabileceği bir tedbir olmamasından dolayı kusurlu olmadığının belirlendiği raporların oluş ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla, yerel mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanıkların cezalandırılması gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olayda kusurunun bulunmadığı kabul edilen sanıklar hakkında CMK'nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekirken, sanığa yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığından nedeni ile beraat kararı verilmesi;
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının (1.) paragrafında yer alan "atılı suçun unsurları oluşmadığından, 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi” ibaresi kaldırılarak, yerine "yüklenen suç açısından sanıkların taksirinin bulunmadığı anlaşıldığından CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.