Ziynet Eşyasının İadesi - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/3860 Esas 2009/6234 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3860
Karar No: 2009/6234
Karar Tarihi: 29.06.2009

Ziynet Eşyasının İadesi - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/3860 Esas 2009/6234 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı ve davacı arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasında, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ancak davacı vekilinin ziynetlerin aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki bedelin tahsili taleplerinin göz önünde bulundurulmaması nedeniyle karar bozulmuştur. Kararda, Medeni Kanunun Madde 6 ve Madde 174'ün yer aldığı belirtilmiştir. Madde 6, kimseye fiilen zarar vermeden bizim hak ve hukukumuza tecavüz yoksa başkasına bir şey yapamayız hükmünü içerirken, Madde 174, ziynet eşyası alışverişini konu alan hükümleri düzenlemektedir.

 

 

6. Hukuk Dairesi 2009/3860 E., 2009/6234 K.

6. Hukuk Dairesi 2009/3860 E., 2009/6234 K.

  • ZİYNET EŞYASININ İADESİ

 

  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 174 ]

"İçtihat Metni"

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyası iadesi davasına dair karar davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedelin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere, mevcut deliller taktir edilerek karar verilmiş olmasına, taktirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı vekilinin, temyiz itirazlarına gelince,

Davacı vekili, davalının müvekkilinin eşi olduğunu, taraflar birlikte yaşarken davalının müvekkilini dövdüğünü, bu olaydan sonra müvekkilinin ortak haneyi terk ettiğini, ziynet eşyalarının davalıda kaldığını, 50 gram ağırlığında 1 adet 22 ayar altın bilezik, 1 adet 25 gram ağırlığında altın bilezik, 4 adet 22 ayar altın bilezik, 1 adeti 12 gram ağırlığında, 17 adet 22 ayar altın bilezik, 2 adet altın, 6 adet yarım altın, 27 adet çeyrek altının davalıdan aynen alınarak davacıya verilmesine, aynen iadesi mümkün olmaz ise ziynetlerin fiili ödeme tarihindeki bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, ziynetlerin davacıda kaldığını ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davacı vekili, dava dilekçesinde, ziynetlerin aynen iadesi mümkün olmaz ise fiili ödeme tarihindeki bedelin tahsiline karar verilmesini istemiş olduğuna göre, davacının talebi doğrultusunda ziynetlerin fiili ödeme tarihindeki bedel üzerinden tahsiline karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (2) No’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara