Esas No: 2009/2078
Karar No: 2009/5925
Karar Tarihi: 22.06.2009
Mirasçılık Belgesi - Paydaşlığın Giderilmesi - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/2078 Esas 2009/5925 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, paydaşlıkta giderilmesi talebiyle açılmıştır. Davacı, annesinden gelen payı nedeniyle dava açmış ve davalı adına kayıtlı olan payın iptali ve kendisi adına tapuya tescilini talep etmiştir. Ancak davacının dayandığı payın elbirliği mülkiyete konu olması nedeniyle diğer ortakların muvafakatinin gerektiği belirtilmiştir. Davacı, muvafakat belgesi ibraz etmediği için davayı açamamıştır. Ayrıca davalı H'nin taşınmazdaki payı bulunmadığı belirtilerek davacının da mirasçılık belgesi ibraz etmemesi durumunda davacıya terekeye temsilci atanması için süre verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Söz konusu kanun maddeleri Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesidir.
6. Hukuk Dairesi 2009/2078 E., 2009/5925 K.
6. Hukuk Dairesi 2009/2078 E., 2009/5925 K.
- MİRASÇILIK BELGESİ
- PAYDAŞLIĞIN GİDERİLMESİ
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 640 ]
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü davalı A........ S...... adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı A......... S.......... ve davalı H......... S.......... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde,müvekkilinin 8 No’lu parselde annesinden gelen payı olup taşınmazın paydaşlarından D....... S...........’ın taşınmazdaki payını 11.10.2007 tarihinde davalı H........ S.........’a sattığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiş,anılan davalının satın aldığı payını 09.01.2008 tarihinde paydaş A......... S.........’a sattığını HUMK 186. maddesi gereğince davaya dahil edilmesini istemiştir. Davalı H.......... S.......... vekili,müvekkilinin dava konusu taşınmazda payı bulunmadığını, davalı A.........S........"ın iyiniyetli olduğunu, dava konusu taşınmazda zaten paydaş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu hallerde 11.10.1982 gün ve 3 / 2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekaletname verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi hükmü uyarınca miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı biter, davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
Olayımıza gelince; davacı D........ G..........’in taşınmazda kendi adına kayıtlı bağımsız payı bulunmamaktadır. Davayı miras bırakanı H.......... S..........’ın tapudaki 5 / 20 payına dayanarak açmıştır. Davacı taraf annesinden gelen miras payına dayalı olarak işbu davayı açmış ise de mirasçılık belgesi ibraz etmemiştir. Bu durumda mahkemece, davacının mirasbırakanı H........ S..........’ın mirasçılık belgesinin ibraz ettirilerek dayandığı pay elbirliği halinde mülkiyete konu olduğundan yukarda açıklanan esaslara göre varsa davacı dışındaki mirasçıların da davaya muvafakatinin sağlanması, bu mümkün olmadığı takdirde davacıya terekeye temsilci atanması için süre verilmesi, davanın tayin edilecek temsilci vasıtası ile yürütülmesi ve davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve bozma sebebine göre sair temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.