Esas No: 2012/7985
Karar No: 2012/11412
Karar Tarihi: 09.10.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/7985 Esas 2012/11412 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.01.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden kabulüne dair verilen 30.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 02.10.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı ...’ye alacağı krediye karşılık maliki olduğu taşınmaza ipotek tesis edilmesi yetkisini de içeren vekaletname verdiğini, davalı ...’nin gerçekte davalı ...’ten almadığı 150.000TL bedel için taşınmaza ipotek konulduğunu, davalı ...’in ... 5.İcra Müdürlüğü’nün 2009/2012 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, davacının ve davalı ...’nin davalı ...’e borçları bulunmadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını, icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasını ve %40 az olmamak üzere tazminatın davalılardan alınmasını istemiştir.
Davalı ..., davalı ... ile borç ilişkisi bulunmadığını, ipoteğin dava dışı üçüncü kişinin alacağı nedeniyle teminat amaçlı konulduğunu savunarak davayı kabul etmiştir. Davalı ... ise, usulüne uygun vekaletnameye dayanılarak ipotek konulduğunu, ipoteğin geçerli olup davanın icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla açıldığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Hamdi hakkındaki davanın kabul nedeniyle kabulüne; davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin TMK’nun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebilir. Bu kararın da 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesine uygun bir biçimde kurulması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı 2 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölüm üzerinde davalı ... yararına, birinci dereceden, fekki bildirilinceye kadar süreli, kanuni faizli ve 150.000TL bedelli olarak davalı ...’nin borcu nedeniyle konulan 16.10.2008 tarihli ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, davalı ...’nin davayı kabulü dikkate alınarak Hamdi hakkındaki davanın kabul nedeniyle kabulüne; davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Davalı ...’nin her ne kadar davayı kabulü nedeniyle bu davalı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ipotek lehtarı davalı ... olduğundan davalı ...’nin kabul beyanı hüküm ifade etmez. İpoteğin kaldırılması istemli bir davada hem kabul hem de ret kararı verilmiş olması usul hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, HMK’nun 297.maddesine aykırı olarak infazda tereddüt ve şüphe uyandıracak biçimde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 900,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 09.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.