Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/9640 Esas 2012/11400 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9640
Karar No: 2012/11400
Karar Tarihi: 08.10.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/9640 Esas 2012/11400 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/9640 E.  ,  2012/11400 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 24.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, aynı konuda daha önce açılan ve kesinleşen kararların infaza konulmadan işbu davanın açıldığı ve ayrıca iddianın da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında, Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasına ilişkin yanlış bilgilerin düzeltilmesi istenebilir.
    Bu tür davalarda, kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen tapu maliki ile ilgili araştırmada mülkiyet nakline neden olunmaması için, tarafların delilleri dışında gerekli görülen hususlarda da re"sen araştırma yapılması gerekmektedir. Ayrıca bu davaların sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamaktadır. Kararın haksız veya hatalı görülmesi halinde ileri sürülen delillere göre yeniden düzeltme talebinde bulunabilmesi, hükmün değiştirilmesi mümkündür.
    Davacı gerek dava dilekçesinde gerekse yargılama aşamasında yaptığı yazılı sözlü açıklamalarında; ... ili, ... ilçesi, ... 169 sayılı parselde yer alan dava konusu taşınmazın tapu malikinin kimlik bilgilerinin "... oğlu ..." olarak düzeltildiğini ancak tapu kaydının dayanağı akit (satış) tablosunda ise anne isminin ... olduğunu belirterek bu kaydın da "..." olarak düzeltilmesini istemektedir.
    6100 sayılı HMK"nun "Hakimin davayı aydınlatma ödevi" başlıklı 31. maddesi gereğince uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırtabilir, soru sorabilir. Davacının aynı konuda daha önce aynı mahkemenin 2008/419 ve 2009/320 Esas numaralarında açmış olduğu davaların kabulüne karar verilmiş ve kararlar kesinleşmiş ise de yukarıda da belirtildiği üzere, kamu düzenini ilgilendiren bu tür davaların sonucunda verilen kararların kesinleşmiş olmasının bir önemi yoktur. Her halükarda yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden istenebilir.
    Somut olaya gelince; 595 ada 169 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının dayanağı akit tablosunda kayıt malikinin kimlik bilgileri "... 19 no, eve 1333 doğumlu ... ile ..."den doğan ..." olarak belirtilmiştir. Davacı akit tablosunda yazılı kişinin murisi babası ... oğlu ve ..."den olma 1917 doğumlu ... olduğunu iddia etmektedir.
    Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler arasında anne adı yer almamaktadır. Ne var ki davacının 2009/320 Esası üzerinde açtığı dava sonucu verilen ve kesinleşen karara göre tapu kayıt maliki ... oğlu ..."ın kimlik bilgileri ... oğlu ... olarak düzeltilmiş ise de akit tablosundaki anne isminin "..." olması nedeniyle tasarruf işlemi yapılamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılan araştırma ve toplanan delillerle davacı iddiasını kanıtlanmış olduğundan her ne kadar murisin anne adının düzeltilmesine karar verilemez ise de tapuda intikal işlemlerinin yaptırılabilmesi için "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince bir tespit hükmü kurulması gerekir.
    Bu durumda mahkemece; "dava konusu 595 ada 169 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen ... oğlu ... ile davacının murisi ... oğlu ..."den olma, 1917 doğumlu ..."ın aynı şahıs olduğunun tespitine" karar verilmesi gerekirken davanın yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 08.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara