Esas No: 2012/10195
Karar No: 2012/11384
Karar Tarihi: 08.10.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/10195 Esas 2012/11384 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur.
Dava, bir başkası tarafından sübjektif hakkı ihlal edilen veya tehlikeye sokulan veya kendisinden haksız bir talepte bulunulan kişinin, mahkemeden hukuki koruma istemesidir (Prof.Dr.Baki Kuru-Usul Hukuku). Dava hakkı sadece hukuki yarar ile sınırlandırılabilir. Davacının, hukuki koruma isteyebilmesi için hukuki yararının bulunması, başka bir ifade ile korunmaya değer bir yararının bulunması gerekir.
Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını da, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda miras bırakanla ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden davacı ..."in kayıt maliklerinin mirasçısı olduğu ya da başka bir davada verilen yetkiye dayalı olarak eldeki davayı açtığı anlaşılamadığından, mahkemece davacının aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.