Feshi İhbar - Feshi İhbar Süresi - Süresiz Sözleşmelerde Feshi İhbar Süresi - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/2213 Esas 2009/5729 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2213
Karar No: 2009/5729
Karar Tarihi: 16.6.2009

Feshi İhbar - Feshi İhbar Süresi - Süresiz Sözleşmelerde Feshi İhbar Süresi - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/2213 Esas 2009/5729 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme kararı, bir tahliye davasına ilişkindir. Davacı, davalının kira sözleşmesini ihlal ettiği gerekçesiyle tahliyesini talep etmiştir. Ancak, dava feshi ihbar süresi içinde açılmadığı için reddedilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 262. maddesi gereğince, sözleşmenin feshi ihbar süresinin 3 ay önceden yapılması gerektiği belirtilmiştir. Feshi ihbarda bulunulmadığından, dava reddedilmiştir. Kararda, hukuk dairesinin önceki kararlarına ve Hukuk Genel Kurulu'nun benimsediği içtihatlara atıfta bulunulmuştur. Kararda, kira sözleşmesinin süratli bir şekilde ihbar edilmesi gerektiği belirtilirken, kanun maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
818 S. BORÇLAR KANUNU Madde 262: Sözleşmelerin feshinin ihbar suretiyle yapılması
Süresiz sözleşmelerde, her bir dönem sonunda ihbar süresi üç aydır. İhbar yazılı olarak verilir. İhbarın tebliği üzerinden altı ay geçmedikçe fesih hakkı kullanılamaz. İhbar sürelerine uyulmaksızın yapılan feshin geçersizliği hükümleri saklıdır.

 

 

6. Hukuk Dairesi 2009/2213 E., 2009/5729 K.

6. Hukuk Dairesi 2009/2213 E., 2009/5729 K.

  • FESHİ İHBAR
  • FESHİ İHBAR SÜRESİ
  • SÜRESİZ SÖZLEŞMELERDE FESHİ İHBAR SÜRESİ

 

  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 262 ]

"İçtihat Metni"

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Uyuşmazlık feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının dava konusu edilen arsada 1.5.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, Borçlar Kanunu’nun 262. maddesi gereğince sözleşmenin yenilenmeyeceğinin, 1.11.2007 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiğinin 26.4.2007 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile bildirildiğini, ancak sonuç alınamadığını belirterek, davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili, kiralanana ilişkin kira sözleşmesinin davalının müteveffa babası C......... A.......... ile yapıldığını, müvekkilinin iş yerini kardeşi R.......... A......... ile birlikte kullandığını, davanın tüm mirasçılara karşı açılması gerektiğini, kira sözleşmesinin süresiz olmadığını, 6570 Sayılı Kanun gereğince bir yıl süre ile yenilendiğini, 1.5.2008 tarihinde sona ereceğini, sözleşme devam ettiğinden ve müvekkili tüm edimlerini yerine getirdiğinden davacının tahliye davası açma hakkının bulunmadığını, davanın kira parasını artırmaya yönelik açıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Borçlar Kanunu’na tabi süresiz sözleşmelerde feshi ihbar süresi bu kanunun 262. maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince süresiz sözleşmelerde üç ay önceden kiracıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda dava açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak bu dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz. Ancak ihbarda kiralayan birinci altı aylık dönemi değil de ikinci altı aylık dönemi belirterek sözleşmeyi o dönem için feshettiğine açıkça işaret etmişse o takdirde birinci dönemde tebliğ edilen bu ihtara dayanarak ikinci altı aylık dönemin sonunda dava açılması mümkündür.Borçlar Kanunu’nun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için feshi ihbar yeterli olup başka sebep aramaya gerek yoktur.

Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan sözlü kira sözleşmesinin 1.5.2005 başlangıç tarihli ve süresiz olduğu anlaşılmaktadır. Arsa olarak kiraya verildiği belli olan kiralanan Borçlar Kanununun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi bulunduğundan taraflardan her biri B.K.262.maddesindeki sürelerden yararlanarak ihbar suretiyle sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmenin kurulduğu tarihe nazaran son kira dönemi 1.5.2006-1.5.2007 tarihi arasında ikinci altı aylık dönem olan 1.11.2006-1.5.2007 dönemi için feshi ihbarın üç ay önceden yani 1.11.2006-1.2.2007 tarihleri arasında tebliğ edilmesi, davanın da 1.5.2007-1.11.2007 tarihleri arasında açılması gerekir. Davacının 26.4.2007 tarihli feshi ihbarı yukarıda anlatıldığı gibi ikinci altı aylık dönemin üç ay öncesine rastlamadığından hukuki sonuç doğurmaz. Bu dönem için açılacak olan bir dava esasen feshi ihbar zamanında yapılmadığı için süresinde kabul edilemeyeceğinden redde mahkumdur. Burada önemli olan husus feshi ihbarın kendi müddeti içinde muhataba tebliğ edilmesidir. Dairemizin yerleşen Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen içtihatlarına göre her altı aylık dönem kendi içinde hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle feshi ihbar süresinde yapılmadığından 26.4.2007 tarihli feshi ihbarda kira sözleşmesinin 1.11.2007 tarihi itibariyle fesh edildiğinin bildirilmesi hukuki bir önem taşımaz. Kira sözleşmesi sözlü olup, taraflar ihbar sürelerini serbestçe tayin etmediklerine göre feshi ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda B.K.’nun 262.maddesinin uygulanması zorunludur.1.5.2007-1.5.2008 tarihleri arasında ve altı aylık dönem olan 1.11.2007 için üç ay önceden 1.5.2007-1.8.2007 tarihleri arasında yapılmış bir feshi ihbarda bulunmadığından 7.10.2007 tarihinde açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,16.6.2009 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara