16. Hukuk Dairesi 2012/7791 E. , 2012/8746 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Hacıahmetoğlu Köyü çalışma alanında bulunan 123 ada 15, 17, 166 ada 36, 185 ada 27, 45, 63, 192 ada 34, 206 ada 15, 19, 215 ada 28, 34 parsel sayılı 708.11, 1390.08, 897.38, 702.12, 196.48, 95.30, 1033.24, 1285.61, 8311.19, 568.86, 527.82 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazlarda miras payı bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın, kesin süre içerisinde keşif giderlerinin yatırılmaması nedeniyle reddine ve çekişmeli 123 ada 15,17, 166 ada 36, 185 ada 27, 45, 63, 192 ada 34, 206 ada 15, 19, 215 ada 28, 34 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, verilen süre içerisinde davacı tarafın keşif avansını yatırmadığı, bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesinin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanık, teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları, tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 25.1.2012 tarihli ara kararı, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarına yapılacak tebligat giderlerinin kalemler halinde gösterilmemesi, bu giderlerin hangi tarihe kadar yatırılması gerektiğinin hüküm altına alınmaması nedeniyle yasaya uygun bulunmamaktadır. Usulune uygun olmayan ara ile taraflara külfet yüklenmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.