Esas No: 2009/3937
Karar No: 2009/4817
Karar Tarihi: 26.05.2009
İtirazın İptali Davası - Kabul - Kira Alacağının Tahsili - Tahliye - Temerrüt - Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/3937 Esas 2009/4817 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2009/3937 E., 2009/4817 K.
6. Hukuk Dairesi 2009/3937 E., 2009/4817 K.
- İTİRAZIN İPTALİ DAVASI
- KABUL
- KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ
- TAHLİYE
- TEMERRÜT
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ]
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 92 ]
"İçtihat Metni"
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av.M........ A......... Y........ geldi. Hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve 9.450 YTL kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının kiralananda 01.12.2001 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olup sözleşmede 01.12.2004 tarihinden itibaren kira parasının 4.000 Dolar olacağının kararlaştırıldığını, davalının kira paralarını düzenli ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi yapıldığını, davalının takip üzerine 88.420 YTL alacağın 63.900 YTL’lik kısmını kabul ettiğini, kalan kısma itirazda bulunduğunu, her ne kadar daha sonra 21.02.2007 tarihli dilekçe ile borcun 54.450 YTL’lik kısmını fer’ileri ile birlikte kabul ederek bakiyesine itiraz etmiş ise de HUMK gereği kabulün uyuşmazlığı sona erdiren usuli bir işlem olduğunu, davalının sonradan bunu değiştirmesinin mümkün olmadığını, davalının var olmayan bir hakkı değil kendi imzası ile kabul ve ödemeyi taahhüt ettiği kira bedellerini inkar etmeye çalıştığını belirterek, davalının kiralanandan tahliyesini ve 9.450 YTL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açıldığını, alacağın tahsilinin ve tahliyenin birlikte istenemeyeceğini, tahliye istenebilmesi için öncelikle icra dosyasındaki itirazın kaldırılmasının istenmesinin gerektiğini, kira bedellerinin tam olarak ve TL üzerinden ödendiğini, buna karşın davacının aylık 4.000 Dolar talepte bulunduğunu, davacı tarafından yapılan icra takibi üzerine 20.02.2007 tarihli itiraz dilekçesi ile borcun 24.520 YTL’lik kısmına itiraz ettiklerini, ancak banka ekstresi ertesi gün ellerine geçtiğinden yine itiraz süresi içinde maddi hata yapıldığı belirtilerek 33.970 YTL’lik kısma itiraz ettiklerini, kabul edilen 54.450 YTL’nin fer’ileri ile icra dosyasına yatırıldığını, davacının ise yanlış yorumla iki itiraz dilekçesi arasındaki fark kabul edilmiş gibi talepte bulunduğunu, temerrüdün oluşmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.12.2001 başlangıç tarihli ve dört yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 2 / d maddesinde 01.12.2004 - 30.11.2005 arasında aylık kira bedelinin 4.000 Dolar olacağı ve özel 5. maddesinde de kira bedellerinden birinin zamanında ödenmemesi halinde kira dönemi sonuna kadar olan tüm kira bedellerinin muaccel hale geleceği kararlaştırılmıştır. Bu şartlar geçerli olup tarafları bağlar. Davacı İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2007 / 1378 sayılı dosyası ile tahliye istekli olarak davalı hakkında yaptığı icra takibi ile Ocak 2005 - Aralık 2006 - Ocak - Şubat 2007 ayları kirası ile sözleşme gereğince muaccel hale gelen Mart - Kasım 2007 arası aylar kirası 88.420 YTL’nin tahsilini istemiştir. Örnek 13 ihtarlı ödeme emrinin davalıya 14.02.2007 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalı 20.2.2007 tarihli itiraz dilekçesi ile aylık kira parasının Kasım 2005 ayına kadar 4.500 YTL, Aralık 2005’den itibaren de 4.950 YTL olduğunu, Ocak 2005 ve Aralık 2006-Kasım 2007 arası aylar kirasından 63.900 YTL’lik bölümü kabul ettiğini, fazladan istenen 24.520 YTL’lik kısmı kabul etmediğini bildirmiştir. Davalı 21.02.2007 tarihli dilekçesi ile yine itiraz süresi içinde önceki dilekçelerinde maddi hata yapıldığını, Ocak 2005 ve Aralık 2006 ayları kirası ödenmiş olduğundan kabul etmediğini, buna göre borcun 54.450 YTL’lik kısmını kabul ettiğini, kalan 33.970 YTL’ye ise itiraz ettiğini belirterek, kabul ettiği kısmı ödeme emri ile verilen otuz günlük süre içinde 13.03.2007 tarihinde icra dosyasına yatırmıştır. Davadaki uyuşmazlık davalının ilk itiraz dilekçesinde kabul ettiği borç miktarını sonradan değiştirip değiştiremeyeceği noktasındadır. HUMK’nun 92. maddesinde düzenlenen “
“kabul”
” davalının, davacının talep sonucuna muvafakat etmesidir. Kabulden söz edebilmek için ortada usulüne uygun şekilde açılmış bir davanın bulunması gerekir. İcra takibi aşamasında henüz ortada bir dava bulunmamaktadır. Davalı 21.02.2007 tarihli itiraz dilekçesinde banka ekstresinin ellerine geç ulaşması nedeniyle takip konusu edilen Ocak 2005 ve Aralık 2006 ayları kirasının ödendiğinin tespit edildiğini ileri sürerek daha önce kabul ettiği bu aylar kirasını da itiraz kapsamına almıştır. Dosyada bulunan banka hesap ekstresinden de davalının 01.02.2005 tarihinde 4.500 YTL ve 02.01.2006 tarihinde de 4.750 YTL’lik ödeme yaptığı görülmektedir. Her ne kadar aylık kira miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunsa da yargılamada davacı, itirazın iptalini istememiş, sadece iki itiraz dilekçesi arasındaki farktan ötürü kira alacağının tahsilini ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı tarafından da savunulan miktar üzerinden kabul edilen kira borcu ödeme emri ile verilen yasal süre içinde icra dosyasına ödendiğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 625 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.05.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.