Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7011 Esas 2012/8479 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7011
Karar No: 2012/8479
Karar Tarihi: 31.10.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/7011 Esas 2012/8479 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, genel kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerin adına tescili istemi ile açılan davada, tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazın adına tescil istemi ile dava açıldığını ve davanın kısmen kabul edildiğini belirtiyor. Ancak, yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığına dikkat çekiyor. Davacının dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kısmen kapsadığı kabul edilerek hüküm kurulduğu, ancak bu kararın doğru sonuca ulaştıramayacağı belirtiliyor. Yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılması ve toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği ifade ediliyor. Mahkeme, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının yanlış olduğunu belirterek, davacıların temyiz itirazlarını kabul ediyor ve hükmün bozulmasına karar veriyor. Kararda, 3402 sayılı Yasa'nın 20/A maddesi de belirtiliyor.
Kanun Maddesi Açıklaması: 3402 sayılı Yasa'nın 20/A maddesi, tapu kaydında belirtilen parsellerin gerek geometrik yapısında, gerek üstündeki yapılar ve tesisler bakımından herhangi bir çekişmeye konu olması halinde, durumun tespiti amacıyla mahallinde inceleme yap
16. Hukuk Dairesi         2012/7011 E.  ,  2012/8479 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Davacı tarafça genel kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerin adına tescili istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Dava konusu taşınmaz, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılmıştır. Davacı ..., tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak taşınmazın adına tescili istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve ... aynı nedenlerle davaya dahil edilmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi rapor ve krokilerinde (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerin yeni parsel numarası verilerek paylı olarak davacı ve dahili davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve dahili davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacı dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kısmen kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava, tapu kaydına dayalı tescil istemine ilişkindir. Davacı tarafın dayandığı tapu kaydı, Şubat 1289 tarih ve 20 sıra numaralı sicilden ve Asliye Hukuk Mahkemesinin 1963/662-1964/86 esas ve karar sayılı ilamı ile yüzölçümü 4415 m2"ye çıkartılan 30 Nisan 1964 tarih ve 224 sıra numaralı tapu kaydından gelmektedir. Dayanılan tapu kaydının kamulaştırma suretiyle 1964, 1968 ve 1996 yıllarında ifraz gördüğü, taşınmazın bir kısmının kamulaştıran idareye geçip bir kısmının davacı taraf uhdesinde kaldığı anlaşılmaktadır. Ne varki, mahkemece kamulaştırma sonucu yapılan ifraza ilişkin harita getirtilip zemine uygulanmadığı gibi; keşif sırasında uygulanan 53 numaralı kamulaştırma parselinin davacıların dayandığı tapu kaydından ifrazen oluşan parsel olup olmadığı da belirlenmemiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Yasa"nın 20/A maddesine göre temyize konu taşınmaz bölümünün yani dosyadaki hükme dayanak yapılan bilirkişi krokisinde 53 numaralı parsel olarak (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümler dışında kalan bölümlerin tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmek suretiyle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara