Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8435 Esas 2012/10951 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8435
Karar No: 2012/10951
Karar Tarihi: 25.09.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/8435 Esas 2012/10951 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/8435 E.  ,  2012/10951 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
    Dava, kadastro tespiti sırasında davalı ... adına harmanyeri cinsi ile tespit ve tescil edilen taşınmazların ... kayıtlarının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
    Davalı, hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davacı vekilinin 23.03.2012 tarihli celsede ... tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı tarafça ödenmesi halinde davayı devralan ... Toplu Konut İdaresi Başkanlığına karşı davaya devam etmeyeceklerini bildirdiği ve davacı vekilinin devreden belediyeye karşı davasını tazminat davasına da dönüştürmediği bu hali ile davalı ... Başkanlığının dava konusu uyuşmazlıkta pasif dava ehliyetinin kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan, davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
    Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re’sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 sayılı HMK’nun 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa süre verecektir.
    Anılan maddeye göre,
    Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
    a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
    b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
    Somut olayda; dava konusu taşınmazlardaki davalı hisselerinin tamamı davadan sonra, 07.03.2012 tarihinde dava dışı ... Toplu Konut İdaresi Başkanlığı"na devredilmiştir.
    Bu durumda yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda mahkemece davacıya 6100 sayılı HMK"nın 125. maddesi gereğince seçimlik hakkının hatırlatılması gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 25.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Hemen Ara